Yazar "Turgut, Halil" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 19 / 19
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe ARASTIRMA KÜLTÜRÜNÜ GELISTIRMEK: SINOP ÜNIVERSITESI FEN BILGISI ÖGRETMEN ADAYLARI ÖRNEGI(Kastamonu Üniversitesi, 2014) Turgut, Halil; Öztürk, Nurhan; Ercan, Serhat; Bozkurt, EsraBu çalismada, bir dizi modülden olusacak sekilde tasarlanmis ve “Bilimsel Arastirma Yöntemleri” dersi baglaminda kurgulanmis bir sürecin, ögretmen adaylarinin arastirma kültürüne olumlu bir katki saglayip saglamadigi sorgulanmistir. Çalismada nitel paradigma esas alinmistir. Arastirmanin çalisma grubunu Sinop Üniversitesi Egitim Fakültesi Fen Bilgisi Ögretmenligi Anabilim Dali’nda 3. Sinifta ögrenim görmekte olan 22 (4 erkek, 18 bayan) ögretmen adayi olusturmustur. Arastirmanin veri kaynagini ögretmen adaylarinin ikiser kisilik gruplar halinde hazirladiklari grup raporlari, makale ve bireysel olarak deneyimlerini yansittiklari yansitici metinleri içeren dosyalar olusturmustur. Arastirma bulgulari, genel anlamda, planlanan modüllerde karsilastiklari temel problemler için sergiledikleri çaba ve degisen algilari ile ögretmen adaylarinin söz konusu süreci olumlu bulduklarini ve meslek yasamlarinda kullanmayi planladiklarini göstermistir.Öğe Araştırma Kültürünü Geliştirmek: Sinop Üniversitesi Fen Bilgisi Öğretmen Adayları Örneği(Kastamonu Eğitim Dergisi, 22(1), 81-100,, 2014) Turgut, Halil; Öztürk, Nurhan; Ercan, Serhat; Bozkurt, EsraBu çalışmada, bir dizi modülden oluşacak şekilde tasarlanmış ve “Bilimsel Araştırma Yöntemleri” dersi bağlamında kurgulanmış bir sürecin, öğretmen adaylarının araştırma kültürüne olumlu bir katkı sağlayıp sağlamadığı sorgulanmıştır. Çalışmada nitel paradigma esas alınmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu Sinop Üniversitesi Eğitim Fakültesi Fen Bilgisi Öğretmenliği Anabilim Dalı’nda 3. Sınıfta öğrenim görmekte olan 22 (4 erkek, 18 bayan) öğretmen adayı oluşturmuştur. Araştırmanın veri kaynağını öğretmen adaylarının ikişer kişilik gruplar halinde hazırladıkları grup raporları, makale ve bireysel olarak deneyimlerini yansıttıkları yansıtıcı metinleri içeren dosyalar oluşturmuştur. Araştırma bulguları, genel anlamda, planlanan modüllerde karşılaştıkları temel problemler için sergiledikleri çaba ve değişen algıları ile öğretmen adaylarının söz konusu süreci olumlu bulduklarını ve meslek yaşamlarında kullanmayı planladıklarını göstermiştir.Öğe Assesing Preservice Science Teachers' Nature of Science Understandings: From Explicit to Tacit(XIV. IOSTE Symposium, 2010) Turgut, HalilThe importance of accurately teaching NOS to individuals is widely recognized and the issue of exposing and assessing the NOS understandings, especially the tacit ones, seem to be crucial. The purpose of this study, therefore, was to explore both the explicit and more deeply-held tacit NOS understandings with an interpretative research design. Thirty preservice science teachers were enrolled in a STS course in the context of demarcation of science from pseudoscience. Open ended questions and activity sheets prepared by participants constituted the data sources which were analyzed qualitatively. The results of the research implied that participants’ explicit NOS understandings were naive for various aspects with an absolutist view of scientific knowledge in a belief-free context that can be gained through a universal, unique scientific method involving a set of fixed stages. The tacit understandings were seen to be in accordance with these explicit ones and portray a general view of science based on “discovery” of “facts” without any interpretation. Solely, direct observations or experiences of “facts” without any inferences were seen to be viewed as doing science by participants. Morever, the participants’ tacit understandings seemed to form the basic rationale for their explicit views which should be examined further.Öğe Bilim Sözde-Bilim Ayrımı Tartışmasının Öğretmen Adaylarının Bilimin Doğası İnanışlarına Etkisi(Kuram ve Uygulamada Eğitim Bilimleri/Educational Sciences: Theory & Practice, 2010) Turgut, Halil; Akçay, Hakan; İrez, SerhatFen eğitiminin önemli bileşenlerinden birisi olan bilimin doğasının alt boyutları ve bunların öğrenme ortamlarına nasıl taşınabileceği tartışılmaya devam etmektedir. Bu araştırmada, söz konusu tartışma kapsamında, bilim sözde-bilim ayrımı üzerine yapılandırılmış bir bağlam önerilerek bunun öğretmen adaylarının bilimin doğası inanışlarının geliştirilmesindeki etkililiği sorgulanmıştır. Söz konusu bağlam bir dizi felsefi ekolün ayrım için önerdiği ölçütler esas alınarak astroloji örnek olayı üzerine yapılandırılmış ve bir öğretim dönemi boyunca devam eden süreçte veri kaynağı olarak açık uçlu sorulardan oluşmuş bir form hem öntest hem de sontest şeklinde kullanılarak elde edilen veriler nitel olarak analiz edilmiştir. Araştırma sonuçları bir girişim olarak bilim, deney, gözlem, teoriler, yasalar, modeller, bilimsel yöntem ve sosyo-kültürel değerlerin bilimdeki rolü gibi alt boyutlarda adayların inanışlarını geliştirebildiklerini dolayısıyla planlanan bağlamın etkili olduğunu göstermiştir.Öğe Bilim, Sözde-Bilim Ayrımı Bağlamının Ortaokul Öğrencilerinin Bilim Algılarına Etkisi: İridoloji Vakası(2015) Çetinkaya, Ertan; Turgut, Halil; Duru, Kürşad MehmetBilim, sözde-bilim ayrımı bağlamında planlanmış bir sürecin ortaokul öğrencilerinin bilim algılarının gelişimine etkisinin sorgulandığı bu araştırma iridoloji vakası üzerine kurgulanmıştır. Araştırma sürecinde önce iridoloji öğrencilere sunulmuş, örnek uygulamalar yaptırılmış ve sınıf içinde genel anlamda tartışmaya açılmıştır. Devamında vaka sınıfta oluşturulan küçük gruplarda daha kapsamlı biçimde ele alınmış ve grup tartışmaları hazırlanan raporlarla sonlandırılmıştır. Çalışma grubunu 21 ortaokul öğrencisinin oluşturduğu araştırmanın veri kaynaklarını EBilim Sözde-Bilim Ayrımı Formu (BSAF) ve grup tartışma raporları oluşturmuş, elde edilen veriler nitel olarak analiz edilmiştir. Ulaşılan bulgular sözde-bilim bağlamında bilime dair inanışların açık edilebileceğini ve belirli kategorilerde geliştirilebileceğini göstermiştir. Öğrenciler, ampirik sorgulamayı bilimsellik ölçütü olarak kabul etmeye devam etmiş, dış kaynaklı otorite görüşüne vurguyu azaltmış, tutarlılık ve bilim camiası tarafından kabul görme esasına dayalı yaygınlığı ise yeni ölçütler olarak gündeme getirmişlerdir.Öğe BILIMSEL OKURYAZARLIKTA ILK ADIM: AKADEMIK BILGI DÜZEYLERININ BILIM, SÖZDE-BILIM AYRIMI BAGLAMINDA GELISTIRILMESI(Dicle Üniversitesi, 2015) Ercan, Serhat; Çetinkaya, Ertan; Turgut, Halil; Duru, KürsadBilimsel okuryazarligin, bilimsel içerik – terminoloji boyutuna odaklanilmis bu çalismada, bilim sözde-bilim ayrimi tartismasi baglaminda planlanmis bir ögretim sürecinin ortaokul ögrencilerinin akademik basarilarina etkisi arastirma konusu yapilmistir. Ilgili süreçte, Fen ve Teknoloji Dersi Ögretim Programi’nda (MEB, 2006) yer alan kazanimlarla iliskilendirilmis bazi sözde-bilimsel vakalar bir dizi etkinlik ile ögrencilere sunularak hem bütün sinif hem de küçük gruplar halinde tartismaya açilmistir. Çalisma grubunda 18 ortaokul son sinif ögrencisinin yer aldigi arastirmanin veri toplama aracini arastirmacilar tarafindan gelistirilmis “Akademik Bilgi Testi” (ABT) olusturmustur. ABT ögretim sürecinden önce ve sonra olmak üzere her ögrenciye toplam iki kez uygulanmistir. ABT’den elde edilen veriler fen egitimi alaninda uzman arastirmacilar tarafindan farkli zamanlarda iki kez kodlanarak Isaret ve Wilcoxon Isaretli Siralar Testi ile analiz edilmistir. Ulasilan bulgular, bilim sözde-bilim baglami esas alinarak hazirlanan etkinliklerin, ögrencilerin ilgili kazanimlara yönelik akademik bilgi düzeylerinde anlamli bir farklilik olusturdugunu ortaya koymustur.Öğe Fen Bilgisi Öğretmen Adaylarının Bilimsel Bilgi ve Yöntem Algıları(Türk Eğitim Bilimleri Dergisi, 2009) Turgut, HalilBu araştırmada Fen Bilgisi öğretmen adaylarının bilimsel bilgi ve yöntem algılarının bazı kavramsal yapılar etrafında yorumlanabilmesi amaçlanmıştır. 70 kişilik öğretmen adayı grubuyla yürütülen araştırmada, açık uçlu sorulara verilen yazılı cevaplar ve grup içinden rasgele seçilen 10 öğretmen adayıyla yapılan mülakatlar veri kaynağı olarak kullanılmıştır. Ulaşılan veriler açık kodlama tekniğiyle analiz edilmiş ve belirlenen kategoriler ve kavramsal yapılar etrafında savlar oluşturularak algılar yorumlanmaya çalışılmıştır. Oluşturulan savlar, öğretmen adaylarının bilimsel bilgiye yaklaşımlarının realist anlayışla uyumlu olduğunun ve doğru bilgiye götürecek belirli basamakları olan bir bilimsel yöntemin varlığına inandıklarının işaretlerini içermiştir. Araştırmanın son bölümünde bu savlar doğrultusunda geliştirilmiş uygulanabilir, basit önerilere yer verilmiştir.Öğe Fen Bilgisi Öğretmen Adaylarının Bilimsel Okuryazarlık Yeterliklerinin Geliştirilmesinde Sosyal Yapılandırmacı Öğretim Tasarımı Uygulamasının Etkisi(Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Dergisi, 2006) Turgut, Halil; Fer, SevalBu ara?tırmada, sosyal yapılandırmacı öğretim tasarımı uygulamasının, Fen Bilgisi öğretmen adaylarının bilimsel okuryazarlık yeterliklerinden bilimin doğası ve bilim-teknoloji-toplum ili?kisi anlayı?larının geli?iminde geleneksel öğretim tasarımı uygulamasından daha etkili olup olmadığı sorgulanmı?tır. Fen bilgisi öğretmen adayları ile Fen-Teknoloji-Toplum Dersi bünyesinde bir öğretim dönemi boyunca yürütülen ara?tırmada “öntest-sontest kontrol gruplu deneme modeli” esas alınmı?tır. Öğretmen adaylarının bilimin doğasına ve bilim-teknoloji-toplum ili?kisi anlayı?larının belirlenebilmesi için “Temel Bilimsel Okuryazarlık Testi (Test of Basic Scientific Literacy) kullanılmı? ve elde edilen veriler nicel olarak analiz edilmi?tir. Ara?tırmanın deney grubunda yer alan öğrenciler, sosyal yapılandırmacı öğretim tasarımında planlanan etkinliklere katılmı?lar, kontrol grubunda yer alan öğrenciler ise geleneksel öğretim tasarımı uygulaması bağlamında öğretmen merkezli, didaktik sunuma dayalı bir süreç izlemi?lerdir. Ula?ılan sonuçlar, sosyal yapılandırmacı öğretim tasarımı uygulamasının, fen bilgisi öğretmen adaylarının hem bilimin doğası hem de bilim-teknoloji-toplum ili?kisi anlayı?larının geli?iminde, geleneksel öğretim tasarımı uygulamasından daha etkili olduğunu göstermi?tirÖğe Fen Bilgisi Öğretmen Adaylarının Fen Öğrenimi ve Öğretimine Yönelik İnanışları(Trakya Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 2011) Duru, M. Kürşad; Turgut, Halil; Akçay, HakanBu çalışmada fen bilgisi öğretmen adaylarının fen öğretimi ve öğrenimine yönelik inanışlarının incelenmesi amaçlanmıştır. Çalışma grubunu birinci, ikinci, üçüncü ve dördüncü sınıfta öğrenim görmekte olan toplam 276 fen bilgisi öğretmen adayının oluşturduğu araştırmada veri kaynağı olarak “Fen Öğretimi ve Öğrenimine Yönelik İnanışlar Ölçeği” kullanılmıştır. Elde edilen veriler değerlendirildiğinde birinci ve ikinci sınıfta öğrenim görmekte olan adayların daha çok öğretmen merkezli ve geleneksel yaklaşımı çağrıştıran inanışlar sergilediği, üçüncü ve dördüncü sınıfta öğrenim görmekte olan adayların ise yeterli düzeyde olmamakla birlikte öğrenci merkezli anlayışa daha yakın bir duruş sergiledikleri görülmüştür.Öğe Fen Bilimleri Ögretmen Adaylarinin Fen Siniflarinda Çoklu Bilme Biçimlerine Yer Verilmesine Yönelik Görüsleri(Halil TURGUT, 2019) Ergün, Zeynep; Turgut, HalilFen bilimleri ögretmen adaylarinin din ve bilimarasindaki iliskiye ve fen siniflarinda sosyobilimsel konular baglaminda din vebilim gibi farkli bilme biçimlerinin bir arada ele alinip alinamayacagina dair kabullerinin sorgulandigi bu çalismafenomenolojik desen esas alinarak yürütülmüstür. Arastirmanin veri toplamaaraçlarini din ve bilim arasindaki iliskiyi onu edinen görseller ilesosyobilimsel konular odakli metinler olusturmustur. Çalisma grubunda ise birdevlet üniversitesinde ögrenim gören 25 üçüncü sinif fen bilimleri ögretmenadayi yer almistir. Arastirma sonuçlari ögretmen adaylarinin büyük çogunlugunundin ve bilim arasindaki iliskiyi uyum düzeyinde algiladigini, bazilarinindiyalog veya bagimsizlik perspektiflerini benimsedigini ancak hiçbir adayinçatisma perspektifini gündeme getirmedigini göstermistir. Benzer sekilde yineadaylarin büyük çogunlugunun fen siniflarinda sosyobilimsel konular baglamindadin gibi bilme biçimlerine de dogrudan yer verilmesi gerektigine dolayisiylaçoklu perspektife inandiklari tespit edilmistir. Bununla birlikte baziadaylarin bu fikre karsi çikarak fen siniflarinda farkli bilme biçimlerine yerverilmesi durumunda karmasa yasanabilecegini ileri sürdükleri ve baglaminbilimsel tartismalarla sinirlandirilmasi gerektigini düsündükleri görülmüstür.Öğe Fen ve Teknoloji Öğretmen Adaylarının Bilimsel Sözde-Bilimsel Ayrımına Yönelik Algıları(Eğitim ve Bilim/Education and Science, 2009) Turgut, HalilBilime olan ilginin artışıyla birlikte medyada daha çok teori, iddia gündeme getirilmeye başlanmıştır. Ancak bu iddiaların barındırdığı sözde-bilimsel anlatımlar, yanlış algılamalara yol açabilmektedir. Bu araştırmada, bu sorundan yola çıkılarak bireylerin bu tür tartışmalara hazırlanmasında en etkin bağlam olduğu düşünülen fen ve teknoloji dersi için yetiştirilen öğretmen adaylarının bilimsel, sözde-bilimsel ayrımına yönelik algıları, yeterlikleri inceleme konusu yapılmıştır. 57 birinci sınıf öğretmen adayı ile yürütülen araştırmanın veri kaynaklarını açık uçlu sorular, bir örnek olay metni ve rasgele seçilmiş on bir aday ile yapılan görüşmelerin kayıtları oluşturmuştur. Araştırma sonuçları adayların büyük çoğunluğunun eleştirel bir tavır içinde olmadığını, bir uçta ispatlanabilirlik üzerine kurulu, diğer uçta ise her şeyin inceleme konusu yapıldığı bir bilim anlayışı sergilediklerini ve bilimsel, sözde-bilimsel ayrımında büyük oranda yetersiz kaldıklarını göstermiştir.Öğe Herkes İçin Bilimsel Okuryazarlık(Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Dergisi, 2007) Turgut, HalilÜlkelerin eğitim sistemlerinde karşılaştıkları sorunlar için çözüm üretme projeleri her geçen gün daha fazla ağırlık kazanmaktadır. Reform hareketlerinde ortaya konulan motivasyon bunun en somut örneğidir. Bu bağlamda son yılların reform hareketleri incelendiğinde en çok öne çıkan kavramın bilimsel okuryazarlık olduğu görülmektedir. Buna karşın 1950’lerden beri kullanılagelen ve hemen herkes tarafından kabul gören bilimsel okuryazarlığın zihinlerde ortak bir çağrışımının olmadığını, farklı yaklaşımlarla gündeme taşındığını söylemek mümkündür. Bu araştırmada da bu hususa dikkat çekerek bilimsel okuryazarlık kavramının tarihi gelişim sürecinin yorumlanması, farklı araştırmacıların açılımlarının incelenmesi, alt boyutlarının belirlenmesi ve herkes için bir hedef olarak sunulup sunulamayacağının tartışılması amaçlanmıştır. Bu amaçla çok yönlü literatür taraması yapılmış ve bilimsel okuryazarlığın genel eğitim perspektifi içerisinde herkes için bir hedef olması gerektiği ortaya konulmaya çalışılmıştır.Öğe İlköğretim Öğrencilerinin Epistemolojik İnanışlarıyla, Günlük Yaşam Problemlerini Çözebilme ve Akademik Başarı Düzeyleri Arasındaki İlişki(Gaziantep Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 2011) Evcim, İsmail; Turgut, Halil; Şahin, FatmaMevcut modeller üzerinden tanımlanmış ve dört alt boyutta ele alınmış bir epistemolojik inanış açılımının esas alındığı bu araştırmada, ilköğretim öğrencilerinin epistemolojik inanışlarıyla fen kazanımlarını günlük yaşam problemlerinin çözümünde kullanabilme düzeyleri ve akademik başarıları arasındaki ilişki sorgulanmıştır. Araştırmanın çalışma grubunda 61 ilköğretim öğrencisi yer almış, Türkçeye adaptasyonu yapılan 5’li Likert tipinde bir epistemolojik inanışlar ölçeği, açık uçlu problem durumları içeren bir form ve öğrencilerin SBS puan ortalamaları ile karne not ortalamaları veri kaynaklarını oluşturmuştur. Söz konusu araçlar yoluyla ulaşılan veriler nicel olarak analiz edilerek ilgili değişkenler arasında anlamlı ilişkilerin söz konusu olup olmadığı değerlendirilmiştir. Ulaşılan bulgular öğrencilerin epistemolojik inanışları ile fen kazanımlarını günlük yaşam problemlerinin çözümünde kullanabilme düzeyleri ve akademik başarıları arasında anlamlı bir ilişki olduğunu göstermiştir. Söz konusu ilişki, farklı ölçme araçları ve süreçleri ile ulaşılan veriler üzerinden yapılan bir değerlendirme sonucunda ulaşılmış olması açısından anlamlı bulunmuştur. Bu ilişki bir sebep sonuç bağlamı sunmasa da araştırmanın kuramsal çerçevesi doğrultusunda ele alındığında epistemolojik inanışlara odaklanma ve bilgiye dair inanışları gündeme getirme yoluyla diğer değişkenler için de anlamlı bir zemin oluşturulabileceğinin işaretlerini sunmuştur. Bu şekilde hem öğrencilerin öğrenme deneyimlerinin, öğretim materyallerine yaklaşımlarının ve izledikleri stratejilerin olumlu yönde etkileneceği hem de inanışların geliştirilmesi için uygun ortamların oluşturulabileceği öngörülmüştür.Öğe Öğretmen adaylarının bilimin doğası inanışlarının tespiti: bir ölçek geliştirme çalışması(2014) Özcan, Işil; Turgut, HalilBu çalışmada, fen bilgisi öğretmen adaylarının bilimin doğası inanışlarını belirlenemeye yönelik bir ölçme aracının geliştirilmesi amaçlanmıştır. Bunun için önce ilgili literatürün ve farklı kültürlerde geliştirilmiş ölçme araçlarının ışığında Türkçe düşünülerek bilimin doğasına yönelik bir madde havuzu oluşturulmuştur. Sonra da hem uzmanlardan görüş alınarak hem de bir dizi istatistiksel işlemle söz konusu ölçme aracının geçerlik ve güvenirlik analizleri yapılmıştır. İlgili süreçte toplam 364 öğretmen adayının cevapları üzerinden yürütülen işlemler neticesinde geliştirilen ölçme aracının geçerli ve güvenilir sonuçlar üretebilecek yapıda olduğu görülmüştür. Ölçme aracının yapısal analizi sonucunda toplam 37 madde ile yedi farklı alt boyutta bilimin doğası inanışlarının sorgulanabileceği tespit edilmiştir. Söz konusu alt boyutlardan altısında ilgili literatürde yaygın olarak gündeme getirilen değişkenlere odaklanılmış ancak bilimin kabulleri ve sınırları biçiminde adlandırılan diğer alt boyutla ölçme sürecine önemli bir katkı yapılmıştır.Öğe Prospective Science Teachers’ Conceptualizations About Project Based Learning(International Journal of Instruction, 2008) Turgut, HalilProject-based learning (PBL) consisting projects that integrate science, technology, society, history, mathematics, politics and even arts serves a productive discussion opportunity for students, fosters a student-directed inquiry of real world problems, gives them the excitement of learning and seen to be an effective teaching strategy. Therefore, examination of PBL from the practitioners’ point of view, interpretation of the conceptualizations and experiences of them would yield valuable indicators for future PBL processes in classes both for instructors and students. This study focused on the prospective science teachers’ conceptualizations about project-based learning as practitioners in this research but also as instructors of future. A group of 75 prospective science teachers took place in research for a period of ten weeks and conduct projects in groups of four to five based on science-technology-society issues. Multiple data sources were used consisted a questionnaire with open ended questions, project portfolios and presentation notes. Data collected analyzed qualitatively and some assertions generated with the help of conceptual constructs derived. Assertions generated indicated that prospective science teachers developed some varying understandings based on their experiences about conducting projects in the context of PBL.Öğe Prospective Science Teachers’ Perceptions About Physics Laboratory Environment(XIII. IOSTE Symposium, 2008) Turgut, Halil; Duru, M. KürşadThe science laboratory should be defined as a setting in which students work cooperatively in small groups, investigate phenomena and have the chance of enhancing constructive social relationships as well as positive attitudes, cognitive growth. So having a valid source of information regarding the interactions, manipulation opportunities and physical environment in laboratories and assessing students’ perceptions of the laboratory learning environment is important. The purpose of the study was to examine prospective science teachers’ perceptions of the laboratory learning environment at the beginning and end of a three years period in faculty. Quantitative research methodologies were use with a one group pretest-posttest design. Forty-six prospective science teachers of 20 female and 26 male were participated in this study during 2005-06 and 2007-2008 school years. To determine the prospective science teachers’ conceptualizations about the learning environment in laboratories, the Science Laboratory Environment Inventory (SLEI) questionnaire was used. The results of this study show that prospective science teachers perceived physics laboratory environment generally positively except at dimension of “open endedness”. They believe that they could work with their classmate cohesively in laboratory, the rules they must obey were defined and presented clearly and the experiments they performed were integrated successfully with the content of related lessons. In order to develop more positive perceptions about physics laboratory activities in laboratory should be designed to be more open ended by taking into consideration the limitations of time and equipments.Öğe Rutinin Dışına Çıkmak: Öğretmen Adaylarının Açık Uçlu Laboratuvar Uygulamalarına Dair Algıları(X. Ulusal Fen Bilimleri ve Matematik Eğitimi Kongresi,, 2013) Turgut, Halil; Turgut, Gülşen Şengül; Ercan, Serhat; Öztürk, Nurhan; Bozkurt, EsraBu çalışmanın amacı, öğretmen adaylarının eğitiminde işe koşulmak üzere tasarlanmış bir laboratuvar modelinin tanıtılması ve uygulamada doğrudan yer almış katılımcıların algı ve deneyimleri ile kendi anlam dünyaları bağlamında değerlendirmelerini sağlamaktır. Araştırmada nitel paradigma esas alınmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu bir devlet üniversitesinin birinci sınıfında öğrenim görmekte olan 45 (20 erkek, 25 bayan) fen ve teknoloji öğretmen adayı oluşturmuştur. Araştırmanın odağında, önerilen laboratuvar modelinin uygulamaya dâhil olan öğretmen adayları tarafından algılanış biçimi ve süreçle ilgili değerlendirmeleri yer aldığı için çalışmanın veri kaynağını da adayların süreçle ilgili açık uçlu sorulara verdikleri yazılı cevaplar oluşturmuştur. Açık uçlu sorular araştırmacılar tarafından geliştirilmiş ve sürecin (i)zorlukları, (ii)kazanımları, adayların (iii)laboratuvar ortamıyla ilgili önerileri ve (iv)benzer uygulamaları kullanma tercihleri gibi boyutları içermiştir. Açık uçlu sorular süreç tamamlandıktan sonra bir ders saatinde uygulanmış ve yazılı olarak alınan cevaplar nitel olarak analiz edilmiştir. Araştırma sonuçları öğretmen adaylarının tecrübe ettikleri laboratuvar modelini yaşadıkları bilişsel zorluklar ve bunlara karşın edindikleri kazanımlar doğrultusunda değerlendirme eğiliminde olduklarını göstermiştir.Öğe The Effect of the Context of Science, Pseudoscience Demarcation on the Science Perceptions of Secondary School Students: The Case of Iridology(Turkish Education Assoc, 2015) Cetinkaya, Ertan; Turgut, Halil; Duru, Mehmet KursadThe current study investigating the effect of a process planned in the context of science and pseudoscience demarcation on the development of science perception of secondary school students was designed upon an iridology case. In the process of the research, iridology was first presented to the students, sample applications were made and discussed in the class in general sense. Following that, the case was taken in detail with the small groups formed in the class and ended with the reports of group discussions. The data sources of the research of which participants were 21 secondary school students was comprised of The Form for Science, Pseudoscience Demarcation (FSPD) and group discussion reports and the data obtained was analysed qualitatively. The results of the study revealed that beliefs about science can be elicited and substantially developed in the context of demarcation of science from pseudoscience. It was found that participants had continued to accept empirical inquiry as a criterion of being scientific whereas reduced their emphasis on authority's point of views. After intervention some of them had also mentioned consistency and acceptance by community of science as new criteria for being scientific.Öğe ÜSTÜN ZEKÂLI ÖĞRENCİLERİN BİLİM ve BİLİM İNSANI ALGISI(2017) Turgut, Halil; Öztürk, Nurhan; Eş, HüseyinBu araştırmanın amacı, üstün zekâlı öğrencilerin genel anlamda bilim ve bilim insanı ile ilgili algılarının incelenmesidir. Nitel metodolojinin esas alındığı araştırmanın çalışma grubunda Sinop ili Bilim Sanat Merkezi'nde üstün zekâlı bireyler nitelemesiyle eğitim almakta olan 24 (12 kız, 12 erkek) ortaokul öğrencisi yer almıştır. Araştırmanın vSinop Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, Matematik ve Fen Bilimleri Eğitimi Bölümü/Fen Bilgisi Eğitimi anabilim Dalıeri kaynağını araştırmacılar tarafından geliştirilmiş ve altı açık uçlu sorudan oluşmuş Bilim Algısı Formu (BAF) oluşturmuştur. Odağında öğrencilerin zihinlerindeki bilim ve bilim insanı algılarının yer aldığı BAF'ta yer alan sorulara verilen yazılı cevaplar içerik analizine tabi tutulmuştur. Araştırmada elde edilen bulgular, öğrencilerin bilimi okul bilimi (school science) algısıyla öğrenilmesi gereken bir bilgi birikimi olarak tanımladıklarını, bilimsel bilginin üretilme sürecinde bilimi tanımlarken ortaya koydukları argümanlarla tutarlı biçimde süreçten ziyade ürüne odaklandıklarını ve deneysel kanıtlamaya vurgu yaptıklarını göstermiştir. Öğrencilerin deneysel kanıtlama vurguları, bilim insanı çizimlerinde de laboratuvar ortamı ve önlük temalarıyla kendisini hissettirmiştir. Öğrencilerin bilim insanı algılarında öne çıkan diğer motifler ise gözlük ve dağınık bir dış görünüş olmuştur.