Yazar "Isik, Abdullah" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 7 / 7
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe 18-24 YAS ARALIGINDAKI GENÇLERIN IKLIM DEGISIKLIGINE ILISKIN DÜSÜNCELERININ DEGERLENDIRILMESI: SINOP GENÇLIK MERKEZI ÖRNEGI(Recep KÜLCÜ, 2021) Ulus, Zeynep; Isik, AbdullahBu çalismanin genel amaci; Sinop ilinde yasayan ve Gençlik Merkezinden yararlanan 18-24 yas araligindaki gençlerin Iklim Degisikligine iliskin düsüncelerinin saptanmasi ve degerlendirilmesidir. Iklim degisikligi bilindigi üzere pek çok sorunu beraberinde getirmektedir. Bu sorunun çözümünde ise yapilabilecek çok fazla seçenek vardir. Çocukluktan itibaren bilinç egitimleri, uygulamalari bunlardan bazilaridir. Pek çok arastirma çocukken çevre bilinci kazanmis bireylerin, ileriki hayatlarinda daha bilinçli olduklarini göstermistir. Nitekim bu arastirmada da bu sonucu görmek mümkündür. Veriler yari yapilandirilmis görüsme yöntemi ile toplanmistir. Arastirmada bireylerin çevre bilinci, iklim degisikligi, küresel isinma gibi kavramlar hakkinda bilgi sahibi oldugu, ekolojik ayak izi, ekolojik okuryazarlik hakkinda ise hiçbir katilimcinin cevabi olmadigi görülmüstür. Son olarak katilimcilarin %90’i mevcut yasa ve yaptirimlarin yeterli olmadigini belirtmistir.Öğe A Study to Examine the Relationship Between Fear of COVID-19, Psychological Resilience, and Life Satisfaction(Cyprus Mental Health Inst, 2022) Yelboga, Nurullah; Aydin, Salih; Isik, AbdullahThe main purpose of this study is to examine the effects of fear of COVID-19 and life satisfaction on the psychological resilience of individuals. In this context, the relationship between the fears of COVID-19 and life satisfaction of adults, which emerged during the pandemic period, with their psychological resilience has been discussed. Personal Information Form, COVID-19 Fear Scale, Psychological Resilience Scale and Life Satisfaction Scale were used as data collection tools for this study. The research sample consists of a total of 263 individuals, 206 women (78.3%) and 57 men (21.7%). Frequency, Correlation and Regression Tests were applied by using SPSS 19 package program in the analysis of the data obtained after the application. According to the results of the research, the fear of COVID-19 negatively affects the psychological resilience levels of individuals; life satisfaction has a positive effect on psychological resilience levels. The results of the research were discussed within the framework of the literature and suggestions were made in this direction.Öğe Investigation of Social Work Students' Attitudes Towards Children's Rights(Yalova University, 2024) Türk, Ahmet; Isik, Abdullah; Atmaca, Yusuf Emre; Çelik, Emel; Çulha, Begüm; Kolcu, KübraThis study was conducted to examine the attitudes of social work students towards children's rights. The survey model was used in line with the purpose of the research. 423 students aged 18-38, 278 (65.7%) female and 145 (34.3%) male, participated in the study. The average age of the students was x¯=21,27±2,62. Demographic Information Form and Children's Rights Attitude Scale were used in the study. Descriptive and explanatory statistics were used together in the analyses. Descriptive statistics were obtained using an independent sample test and one-way analysis of variance (ANOVA). In the study, it was found that social work students' attitudes towards children's rights were highly positive. The findings show that students' attitudes towards children's rights differ significantly in terms of gender, parental union status, whether they have been exposed to neglect/abuse or not, and class. Accordingly, it was concluded that women, those whose parents are separated or deceased, those who have been exposed to neglect/abuse before, and those in the third/fourth grade have higher positive attitudes towards children's rights. The study findings were discussed within the context of the existing literature, and several recommendations were made based on the study's results.Öğe Mental health symptoms, spiritual well-being and meaning in life among older adults living in nursing homes and community dwellings(Wiley, 2020) Aydin, Adeviye; Isik, Abdullah; Kahraman, NilgunBackground Ageing is a process involving physical, social, psychological, spiritual and cultural changes. The elderly's personal characteristics may change, and the place where they live can lead to differences in their individual life expectations. Nursing home or community dwelling, where the elderly live can affect their psychological and spiritual well-being and their search for meaning in life. This study aimed to determine mental health symptoms, spiritual well-being and meaning in life among older adults living in nursing homes and community dwellings. Methods This cross-sectional study was conducted in three provinces of Turkey with the highest population of elderly people aged 60 and above. A total of 144 elderly people (71 living in nursing homes and 73 in community dwellings) participated in the study. The Descriptive Information Form, Brief Symptom Inventory (BSI), Spiritual Well-Being Scale and Meaning in Life Questionnaire were used for data collection. For the statistical analysis, the Kruskal-Wallis test, Mann-WhitneyU-test and Spearman correlation analysis were applied. Results About 42.3% of the elderly living in nursing homes were aged 80 and above, while 61.6% of those living in community dwellings were in the age range of 60-69 years. The hostility score in the community-dwelling elders was statistically higher than that of elders living in nursing homes. However, the harmony with nature score was lower in the community-dwelling elders. Negative relationships were found between total spiritual well-being and depression, anxiety, negative self and somatisation. Meanwhile, existing meaning in life found positive relationships among transcendence and harmony with nature. Conclusions The awareness of healthcare workers is very important in helping the elderly make sense of the changes they experience. Moreover these healthcare workers should undergo systematic training to help the elderly prepare for old age by making sense of preserving mental integrity and seeking meaning in their lives.Öğe Sosyal Hizmet Ögrencilerinde Sosyodemografik Degiskenler ve Empatinin Yasli Ayrimciligina Etkisi(Istanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi, 2023) Isik, Abdullah; Türk, AhmetBu arastirma sosyal hizmet ögrencilerinin bazi sosyodemografik degiskenler (cinsiyet, sinif düzeyi, aile tipi) ve empatinin yasli ayrimciligina etkisini incelemeyi amaçlamaktadir. Arastirmanin amacina uygun olarak tarama modeli kullanilmistir. Arastirmaya 112’si (%27,3) erkek ve 299’u (%72,7) kadin olmak üzere 411 sosyal hizmet ögrencisi katilmistir. Ögrencilerin yas ortalamasi x¯=21,67±3,32’dir. Arastirmanin verileri Kisisel Bilgi Formu, Toronto Empati Ölçegi ve Yasli Ayrimciligi Tutum Ölçegi kullanilarak toplanmistir. Normal dagilim gösteren veriler, korelasyon ve çoklu dogrusal regresyon analizleri kullanilarak analiz edilmistir. Yapilan analizler sonucunda ögrencilerin düsük düzeyde yasli ayrimciligina ve yüksek düzeyde empatiye sahip oldugu görülmüstür. Cinsiyet, sinif düzeyi, aile tipi ve empati ile yasli ayrimciligi arasinda negatif yönlü anlamli bir iliski oldugu tespit edilmistir. Yapilan çoklu dogrusal regresyon analizinde de cinsiyetin, sinif düzeyinin, aile tipinin ve empati düzeyinin sosyal hizmet ögrencilerinin yasli ayrimciligini anlamli düzeyde etkiledigi sonucuna ulasilmistir. Arastirma sonuçlari literatürdeki çalismalar çerçevesinde tartisilmis ve arastirmanin bulgularindan yola çikarak birtakim öneriler sunulmustur.Öğe Sürdürülebilir Toplumsal Kalkinmanin Mihenk Tasi: Çocuk Yoksullugu Üzerine Karsilastirmali Bir Analiz(Recep KÜLCÜ, 2017) Bolgün, Cemre; Isik, AbdullahÇocuk yoksullugu geçmisten günümüze üzerinde siklikla durulan ancak bir türlü çözüme kavusturulamayan sosyal, ekonomik, politik temelleri bulunan bir sorundur. Yoksulluk; çocuklarin gelecekte basta fizyolojik olmak üzere birçok sorunla karsilasmalarina sebep olmakta, bu durum ise toplumun gelecegini dogrudan etkilemektedir. Yoksulluk, çocuklarin yapabilirliklerini ve toplumsal sürdürülebilirligi dogrudan etkilemektedir.Bu çalismanin amaci, çocuk yoksulluguna iliskin kamusal önlemler arasinda yer alan sosyal koruma harcamalarinin farkli ülkelerdeki rakamsal yansimalarini incelemek, sonuçlari sürdürülebilirlik açisindan tartismaya açmaktir. Bu kapsamda Almanya, Fransa ve Türkiye’de yasayan çocuklara ve ailelerine iliskin sosyal koruma harcamalari yoksulluk ve gelir dagilimi çerçevesinde ele alinacaktir. Bu dogrultuda, öncelikle ülkelerin nüfuslarina iliskin istatistikler incelenecek, genel nüfusun yoksulluk orani ve çocuk yoksulluk oranlari ele alinacaktir. Son olarak GSYH ve Sosyal Koruma Harcamalari gözden geçirilecek, aile ve çocuga yönelik sosyal koruma harcamalarinin GSYH içindeki paylari degerlendirilecektir.Elde edilen veriler isiginda, Almanya ve Fransa’da yeniden dagitim sürecinin önemli düzeyde isledigi görülmektedir. Gün geçtikçe yas alan bu ülkelerde piyasanin yarattigi yoksulluk düzeyi oldukça yüksek ve gelir dagilimlari oldukça adaletsizdir. Bununla birlikte, vergiler ve transfer harcamalari araciligiyla devletin piyasaya müdahalesi sonucu bu yoksulluk ve gelir adaletsizligi degerlerinin oldukça asagilara çekildigi görülmektedir. Türkiye’de ise piyasanin yaratmis oldugu yoksulluk ve gelir adaletsizligi Almanya ve Fransa’ya oranla oldukça düsüktür. Bununla birlikte vergi ve transfer harcamalari mevcut yoksulluk ve adaletsizligi çok az etkilemektedir. Dolayisiyla, Türkiye’de yeniden dagitim sürecinin iyi islemedigi ve devlet müdahalesinin zayif oldugu bir yapidan söz etmek mümkündür. Buna ek olarak ekonomik büyüklügü ve kisi basi milli geliri Fransa ve Almanya’nin çok daha altinda olan Türkiye’de sosyal koruma harcamalarinin, özellikle de aile ve çocuklara yönelik sosyal koruma harcamalarinin GSYH içindeki paylari oldukça düsük düzeydedir.Bu çerçevede degerlendirildiginde Türkiye’de Almanya ve Fransa’nin aksine piyasayi önceleyen ve müdahaleden çekinen bir yapinin söz konusu oldugu, devletin gelir adaletsizligi ve yoksulluk gibi sosyal sorunlara minimum düzeyde müdahale ettigi, bu anlamda daha neo-liberal bir bakis açisinin söz konusu oldugu görülmektedir. Bu durumun toplumsal sürdürülebilirlik açisindan çocuk yoksullugu ile mücadelede Türkiye adina bir dezavantaj yarattigi söylenebilir. Çocuk yoksullugunun önüne geçilebilmesi adina çocuklara yönelik sosyal koruma harcamalarinin GSYH içindeki payinin arttirilmasi, bu harcamalarin yardim bagimliligini ortadan kaldiracak biçimde planlanmasi ve hayata geçirilmesi kritik bir önem tasimaktadir.Öğe Üniversiteli Gençlerde Kaygi ve Çözüm Önerileri(Karabük Üniversitesi, 2024) Türk, Ahmet; Isik, AbdullahÜniversite dönemi, genç bireylerin hayatlarinda köklü degisimlerin ve önemli kararlarin alindigi, stres ve kayginin yogun sekilde yasandigi kritik bir süreç olarak dikkat çekmektedir. Bu dönemde gençler aileden ayrilma, akademik basari beklentileri, finansal zorluklar, gelecege yönelik belirsizlikler ve sosyal iliskilerde yasanan dalgalanmalar gibi nedenlerden dolayi çesitli kaygi türleriyle karsi karsiya kalabilmektedir. Üniversite yasami boyunca sosyoekonomik düzey, barinma sorunlari, sosyal iliskiler ve daha pek çok faktör, üniversiteli gençlerin yasamis olduklari kaygilar üzerinde belirleyici rol oynamaktadir. Özellikle ayrilik kaygisi, sosyal kaygi, issizlik kaygisi ve gelecek kaygisi gibi çesitli kaygi türleri hem üniversiteli gençlerin akademik basarilarini hem de genel yasam kalitelerini olumsuz yönde etkileyebilmektedir. Buradan hareketle bu çalisma üniversite gençliginin yasamis olduklari veya yasayabilecekleri kaygilarin bir degerlendirmesini yapmak amaciyla gerçeklestirilmistir. Çalismanin amaci dogrultusunda üniversite gençliginin yasamis olduklari veya yasayabilecekleri ayrilik kaygisi, sosyal kaygi, issizlik kaygisi ve gelecek kaygisi üzerine mevcut literatür isiginda nedensellik baglaminda degerlendirmeler yapilmistir. Bu kapsamda üniversiteli gençlerin yasadiklari kaygilarin önlenmesi ve iyilestirilmesi adina birtakim öneriler sunulmustur. Sunulan bu öneriler hem bireysel hem de kurumsal düzeyde, ögrencilerin üniversite dönemindeki yasadiklari zorluklarla daha etkili ve etkin bir sekilde basa çikabilmelerine yardimci olmayi amaçlamaktadir. Bu baglamda mevcut çalismanin üniversitelerin ögrenci hizmetleri politikalarina yön verme ve sosyal politika yapicilara isik tutma konusunda katki sunmasi beklenmektedir.