Holistic Approach and Intersubjectivity in Therapeutic Interaction Practice Experiences
[ X ]
Tarih
2020
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Psikoterapi Enstitüsü
Erişim Hakkı
info:eu-repo/semantics/openAccess
Özet
While being important in all areas serving human health, therapeutic interactionplays a key role especially for mental health professionals, who strive for healing individuals with mental distress. Psychosocial approach is important for mental health workers, and holistic view is essential for psychosocial approach.Intersubjectivity is both experience-oriented and relational psychotherapy theory. It is a process theory attempting to conceptualize the organization of personal experience and the variability of it. The theory argues that there cannot be an ‘isolated mind’, and therefore interaction processes can only be interpreted in context.The aim of this study is to understand and explore some of the experiences of a group of psychiatric nursing students who are in the process of learning therapeutic interaction practices, in the field of intersubjectivity.The study employs the “convergent parallel mixed” pattern, one of the mixed research methods. Themixed method is a prominent approach, especially in areas that focus on human relations, with the ability to support the paradigm shift that has recently been experienced in the world of science. In this research, qualitative and quantitative data were collected together as needed. The data were analyzed separately and comparisons were made to determine whether the findings confirmed each other.This study was carried out with students who were taking Psychiatric Nursing course in the nursingschool of a state university in the fall semester of 2017-18. The quantitative study group consisted of 42 girls and 22 boys while the qualitative study group consisted of 11 girls and 6 boys. Quantitative data: Socio-demographic Data Form, Relationship Scales Survey, Non-functional Attitudes Scale. Semi-structured individual interviews. SPSS 20.0 package program for quantitative data analysis, and NVivo 10 Analysis Program forqualitative data analysis were used.The most common attachment type among the participants was found to be “dismissive avoidant”,and they were found to exhibit the most dysfunctional attitudes regarding independent attitudes. It has been determined that they are most interested in defense mechanisms in the field of therapeutic interaction learning. The most difficult moments during the application processes were when the patients talked about their losses of parents and children, and their traumatic memories of childhood.In the field of technical therapeutic application, they were found to have the most difficulty in therapeutic use of silence. Nearly all of the participants stated that they had experienced “a true holistic approach for the first time” in terms of approaching patients, and that they had experienced for the first time that ‘interaction by talking to a human being was healing’ in terms of interviewing patients.It can be interpreted that, in the experience of therapeutic interaction application,students’ learning motivations, self-knowledge levels, attachment styles and dysfunctional attitudes are cyclically activated. In the experience of therapeutic interaction application, it can be interpreted that students’ learning motivations, self-knowledge levels, attachment styles and dysfunctional attitudes are cyclically activated. It may be suggested that ‘self-recognition’ studies be repeated in practice throughout the whole process, continue even after starting professional life, and include teachers as well as students.
Terapötik etkilesim, insan sagligina hizmet eden tüm alanlarda önemli olmakla birlikte özellikle ruhsalsikintilar yasayan bireylerde iyilestiriciligi hedefleyen ruh sagligi profesyonelleri için temel konudur. Ruh sagligi çalisanlari için psikososyal yaklasim önemli, psikososyal yaklasim içinse bütüncül bakis esastir. Öznelerarasilik kurami, hem deneyim odakli hem de iliskisel bir psikoterapi kuramidir. Sistem içinde kisisel deneyimin örgütlenmesini ve bu konudaki degiskenlikleri kavramsallastirma çabasindaki bir süreç kuramidir. Kuram, ‘yalitilmis bir zihin’ olamayacagi dolayisiyla etkilesim süreçlerinin ancak baglamsal olarak ele alinarak anlamlandirilabilecegini savunur. Bu çalismada bir grup psikiyatri hemsireligi ögrencisinin terapötik etkilesim uygulama ögrenim sürecindeki bazi deneyimlerinin öznelerarasi alanda anlamlandirilmasi ve kesfi amaçlanmistir.Arastirmada, karma arastirma yöntemlerinden “yakinsayan paralel karma” deseni kullanilmistir. Karmayöntem, son dönemde bilim dünyasinda yasanan paradigma degisimini destekler niteliklere sahip olmasiyla, özellikle insan iliskilerine odaklanan alanlarda öne çikan bir yaklasimdir. Bu arastirmada -olmasi gerektigi gibi- nitel ve nicel veriler birlikte toplanmistir. Veriler ayri ayri analiz edilerek bulgularin birbirini dogrulayip dogrulamadigini belirlemek için karsilastirma yapilarak yorumlamaya gidilmistir.Bu arastirma bir devlet üniversitesinin Saglik Yüksekokulu Hemsirelik bölümünde 2017-2018 Egitim-Ögretim Güz Yariyilinda Psikiyatri hemsireligi dersi alan ögrencilerle gerçeklestirilmistir. Nicel çalisma grubu 42 kiz, 22 erkekten; nitel çalisma grubu -ayni grup içerisinden- 11 kiz, 6 erkekten olusmustur. Nicel veriler; Sosyo-demografik bilgi formu, Iliski Ölçekleri Anketi, Fonksiyonel Olmayan Tutumlar Ölçegi, Nitel veriler; Yari yapilandirilmis bireysel mülakat görüsmelerinin dökümleri.Nicel verilerin analizi için SPSS 20.0 paket programi, nitel verilerin analizi için NVivo 10 analiz programi kullanilmistir.Katilimcilarin en fazla kayitsiz baglanma biçimine sahip olduklari ve en fazla bagimsiz tutuma iliskin islevsel olmayan tutumlar sergiledikleri saptanmistir. Terapötik etkilesim ögrenimi alaninda en fazla savunma mekanizmalarina ilgi duyduklari belirlenmistir. Uygulama süreçleri esnasinda en fazla zorlandiklari anlar; hastalarin anne-baba-çocuklari ile ilgili kayiplarini ve çocukluktaki travmatik anilarini aktardiklari anlar olmustur. Terapötik teknik uygulama alaninda en fazla sessizligin terapötik kullaniminda zorlandiklari belirlenmistir. Katilimcilarin tamamina yakini hastalara yaklasim baglaminda; ‘ilk defa gerçek bir bütüncül yaklasim deneyimlediklerini’, hastalarla görüsme baglaminda ‘ilk defa bir insanla konusarak etkilesmenin gerçekten tedavi edici oldugunu’ deneyimlediklerini ifade etmislerdir.Terapötik etkilesim uygulama deneyimlerinde ögrencilerin; ögrenme motivasyonlarinin, kendinitanima seviyelerinin, baglanma biçimlerinin ve islevsel olmayan tutumlarinin döngüsel olarak etkinlestigi yorumu yapilabilir. ‘Kendini tanima’ çalismalarinin bütün süreç boyunca uygulamali olarak tekrarlanmasi, mesleki hayata basladiktan sonra da devam etmesi ve ögrenciler kadar ögreticileri de kapsamasi önerilebilir.
Terapötik etkilesim, insan sagligina hizmet eden tüm alanlarda önemli olmakla birlikte özellikle ruhsalsikintilar yasayan bireylerde iyilestiriciligi hedefleyen ruh sagligi profesyonelleri için temel konudur. Ruh sagligi çalisanlari için psikososyal yaklasim önemli, psikososyal yaklasim içinse bütüncül bakis esastir. Öznelerarasilik kurami, hem deneyim odakli hem de iliskisel bir psikoterapi kuramidir. Sistem içinde kisisel deneyimin örgütlenmesini ve bu konudaki degiskenlikleri kavramsallastirma çabasindaki bir süreç kuramidir. Kuram, ‘yalitilmis bir zihin’ olamayacagi dolayisiyla etkilesim süreçlerinin ancak baglamsal olarak ele alinarak anlamlandirilabilecegini savunur. Bu çalismada bir grup psikiyatri hemsireligi ögrencisinin terapötik etkilesim uygulama ögrenim sürecindeki bazi deneyimlerinin öznelerarasi alanda anlamlandirilmasi ve kesfi amaçlanmistir.Arastirmada, karma arastirma yöntemlerinden “yakinsayan paralel karma” deseni kullanilmistir. Karmayöntem, son dönemde bilim dünyasinda yasanan paradigma degisimini destekler niteliklere sahip olmasiyla, özellikle insan iliskilerine odaklanan alanlarda öne çikan bir yaklasimdir. Bu arastirmada -olmasi gerektigi gibi- nitel ve nicel veriler birlikte toplanmistir. Veriler ayri ayri analiz edilerek bulgularin birbirini dogrulayip dogrulamadigini belirlemek için karsilastirma yapilarak yorumlamaya gidilmistir.Bu arastirma bir devlet üniversitesinin Saglik Yüksekokulu Hemsirelik bölümünde 2017-2018 Egitim-Ögretim Güz Yariyilinda Psikiyatri hemsireligi dersi alan ögrencilerle gerçeklestirilmistir. Nicel çalisma grubu 42 kiz, 22 erkekten; nitel çalisma grubu -ayni grup içerisinden- 11 kiz, 6 erkekten olusmustur. Nicel veriler; Sosyo-demografik bilgi formu, Iliski Ölçekleri Anketi, Fonksiyonel Olmayan Tutumlar Ölçegi, Nitel veriler; Yari yapilandirilmis bireysel mülakat görüsmelerinin dökümleri.Nicel verilerin analizi için SPSS 20.0 paket programi, nitel verilerin analizi için NVivo 10 analiz programi kullanilmistir.Katilimcilarin en fazla kayitsiz baglanma biçimine sahip olduklari ve en fazla bagimsiz tutuma iliskin islevsel olmayan tutumlar sergiledikleri saptanmistir. Terapötik etkilesim ögrenimi alaninda en fazla savunma mekanizmalarina ilgi duyduklari belirlenmistir. Uygulama süreçleri esnasinda en fazla zorlandiklari anlar; hastalarin anne-baba-çocuklari ile ilgili kayiplarini ve çocukluktaki travmatik anilarini aktardiklari anlar olmustur. Terapötik teknik uygulama alaninda en fazla sessizligin terapötik kullaniminda zorlandiklari belirlenmistir. Katilimcilarin tamamina yakini hastalara yaklasim baglaminda; ‘ilk defa gerçek bir bütüncül yaklasim deneyimlediklerini’, hastalarla görüsme baglaminda ‘ilk defa bir insanla konusarak etkilesmenin gerçekten tedavi edici oldugunu’ deneyimlediklerini ifade etmislerdir.Terapötik etkilesim uygulama deneyimlerinde ögrencilerin; ögrenme motivasyonlarinin, kendinitanima seviyelerinin, baglanma biçimlerinin ve islevsel olmayan tutumlarinin döngüsel olarak etkinlestigi yorumu yapilabilir. ‘Kendini tanima’ çalismalarinin bütün süreç boyunca uygulamali olarak tekrarlanmasi, mesleki hayata basladiktan sonra da devam etmesi ve ögrenciler kadar ögreticileri de kapsamasi önerilebilir.
Açıklama
Anahtar Kelimeler
Holistic Approach, Therapeutic Interaction, Intersubjectivity Theory, Mixed-Method Research
Kaynak
Türkiye Bütüncül Psikoterapi Dergisi
WoS Q Değeri
Scopus Q Değeri
Cilt
3
Sayı
5
