Learning Styles Of ELT Students And The Relationship Between Their Academic Success And Learning Styles
Loading...
Date
2012
Authors
Journal Title
Journal ISSN
Volume Title
Publisher
Journal of Ufuk University Institute of Social Sciences
Access Rights
Abstract
The present study aims to document ELT students’ learning style, the relationship between ELT students’ learning styles and academic success. The number of students participated in the study was 118; 1st, 2nd, 3rd, 4th year ELT students from İnönü University and Süleyman Demirel University. A 52-item Turkish Learning Style Survey adapted by Cesur (2008) from Cohen, Oxford and Chi’s (2001) Learning Style Survey was used to reveal the students’ learning styles. For the academic success the students’ cumulative grade point averages were taken into consideration. Turkish ELT students prefer visual, introvert, sequential, synthesizing, deductive and reflective learning styles. However, females and males differ in perceptual style preferences. While females rated higher averages in visual, introvert, sequential, synthesizing, analytical, inductive, deductive, reactional and reflective styles; males rated higher only in terms of extrovert and random. Both genders rated almost the same in terms of audial style. The findings suggest that there is a statistically significant difference between girls’ and boys’ academic achievement (girls being more successful), and girls’ rating higher grades in nine of the learning styles and boys’ rating higher grades only in two of the styles account for, albeit to a limited extent, the difference between their academic achievements.
Bireysel farkları düşündüğümüzde kişilik ve sonrasında kişilik özellikleri kavramlar aklımıza gelmektedir. Haslam (2007) ve Dörnyei (2005)’ ye göre kişilik özelliklerini tanımlama çalışmalarını ilk olarak Gordon Allport ve Henry Odbert 1936’da 550.000 civarında kelime içeren geniş bir sözlüğü tarayarak, insan davranışlarını birbirinden ayıran terimleri inceleyerek yapmıştır. Bu çalışmada 17,953 tanımlayıcı kelime bulmuşlar ve bunların her birinin bireysel-farklılık değişkeni olduğunu tartışmışlardır. Daha sonra fiziksel özellikleri anlatan kelimeler ve bilişsel yeteneklerle ilgili kelimeler çıkarıldığında kelime sayısı 4.500 kelimeye düşmüştür. Daha sonrasında Raymond Cattell 1943’de bu listeyi kendi düşüncesine uygun olarak 16 faktöre düşürmüştür. Kişilik özellikleri, öğrenme stilleri ile oldukça yakın bir şekilde ilişkilidir. Bireysel farklılıklar ve dil öğreniminde önde gelen isimlerden birisi olan Peter Skehan öğrenme stillerinin, bireysel farklılıkların önemli bir öğesi olduğunu belirtmiştir (Skehan, 1991). Bugüne kadar öğrenme stilleri üzerinde yapılan pek çok çalışmada stil ve akademik başarı arasındaki ilişki incelenmiştir. Joy ve Kolb (2009), öğrenme stilleri araştırmalarına yeni bir boyut getirerek kültür ve öğrenme stilleri arasındaki ilişkiyi incelemişlerdir. Çalışmanın sonucunda ise, tercihlerdeki değişkenlerin önemli bir kısmının kültür, cinsiyet, eğitim seviyesi ve uzmanlaşma alanlarıyla ilgili olduğunu bulmuşlardır. Bu çalışmanın amacı iki yönlüdür. Birincisi, öğrenme stillerinin cinsiyetle olan ilişkisini bulmak; ikinci olarak da akademik başarının öğrenme stilleri ve cinsiyet tarafından tahmin edilebilirliğini sınamaktır. Bu sebeple, daha iyi dil öğrenme ve İngilizce alanındaki öğrencilerin akademik başarılarında hangi öğrenme stilinin etkili olduğu tartışılabilecektir. Stil çalışmaları aynı amaca ulaşmanın farklı yolları olduğunu varsaymaktadır ve bu da kendi tercih ettiği stille çalışma fırsatı bulan bireylerin, diğer farklı stilleri tercih edenlerle aynı derecede başarılı olacağı anlamına gelmektedir. Bu nedenle, öğrencilerin öğrenme şekilleri ile onların bilişsel stilleri arasında bir denklik olduğu zaman öğrendikleri varsayılmıştır (Crozier, 1997). Fakat McKenna (1990) bu türden araştırmaları incelediğinde bunu destekleyecek çok az sonuca ulaşmıştır. Dolayısıyla, öğretimin öğrencilerin öğrenme stillerine göre düzenlenemeyeceğini söyleyebiliriz. Bu çalışmada İngiliz Dili Eğitimi Anabilim Dalı öğrencilerinin öğrenme stilleri, onların öğrenme stilleri ve akademik başarıları arasındaki ilişki incelenmiştir. Çalışmada İnönü ve Süleyman Demirel Üniversitesi İngiliz Dili Eğitimi Bölümünde okuyan 118 öğrenci yer almıştır. Katılımcıların öğrenme stillerini ortaya çıkarmak için Cesur (2008) tarafından adapte edilen 52 maddelik “Öğrenme Stilleri Anketi” kullanılmıştır. Çalışma sonuçlarında İngiliz Dili Eğitimi öğrencilerinin görsel, içe kapanık, sıralı, sentezleyici, tümdengelim ve yansıtmacı öğrenmeyi tercih ettikleri anlaşılmıştır. Fakat bu eğilim katılımcı öğrencilerin %80’ini oluşturan kız öğrencilerin cevaplarıyla ortaya çıkmıştır. Kız ve erkeklerin tercihleri ayrı ayrı analiz edildiğinde ise kız öğrenciler görsel, içedönük, sıralı, sentezleyici, analitik, tümevarım, tümdengelim, tepkisel ve yansıtmacı stilleri tercih ederken, erkek öğrenciler daha çok dışadönük ve rastgele (yaratıcı, düşüncede sıraya bağlı gitmeyen) öğrenme stilleri tercih etmişlerdir. Öğrencilerin akademik başarıları incelendiğinde ise kız öğrencilerin aldıkları notların anlamlı bir şekilde daha yüksek olduğu sonucu ortaya çıkmıştır.
Bireysel farkları düşündüğümüzde kişilik ve sonrasında kişilik özellikleri kavramlar aklımıza gelmektedir. Haslam (2007) ve Dörnyei (2005)’ ye göre kişilik özelliklerini tanımlama çalışmalarını ilk olarak Gordon Allport ve Henry Odbert 1936’da 550.000 civarında kelime içeren geniş bir sözlüğü tarayarak, insan davranışlarını birbirinden ayıran terimleri inceleyerek yapmıştır. Bu çalışmada 17,953 tanımlayıcı kelime bulmuşlar ve bunların her birinin bireysel-farklılık değişkeni olduğunu tartışmışlardır. Daha sonra fiziksel özellikleri anlatan kelimeler ve bilişsel yeteneklerle ilgili kelimeler çıkarıldığında kelime sayısı 4.500 kelimeye düşmüştür. Daha sonrasında Raymond Cattell 1943’de bu listeyi kendi düşüncesine uygun olarak 16 faktöre düşürmüştür. Kişilik özellikleri, öğrenme stilleri ile oldukça yakın bir şekilde ilişkilidir. Bireysel farklılıklar ve dil öğreniminde önde gelen isimlerden birisi olan Peter Skehan öğrenme stillerinin, bireysel farklılıkların önemli bir öğesi olduğunu belirtmiştir (Skehan, 1991). Bugüne kadar öğrenme stilleri üzerinde yapılan pek çok çalışmada stil ve akademik başarı arasındaki ilişki incelenmiştir. Joy ve Kolb (2009), öğrenme stilleri araştırmalarına yeni bir boyut getirerek kültür ve öğrenme stilleri arasındaki ilişkiyi incelemişlerdir. Çalışmanın sonucunda ise, tercihlerdeki değişkenlerin önemli bir kısmının kültür, cinsiyet, eğitim seviyesi ve uzmanlaşma alanlarıyla ilgili olduğunu bulmuşlardır. Bu çalışmanın amacı iki yönlüdür. Birincisi, öğrenme stillerinin cinsiyetle olan ilişkisini bulmak; ikinci olarak da akademik başarının öğrenme stilleri ve cinsiyet tarafından tahmin edilebilirliğini sınamaktır. Bu sebeple, daha iyi dil öğrenme ve İngilizce alanındaki öğrencilerin akademik başarılarında hangi öğrenme stilinin etkili olduğu tartışılabilecektir. Stil çalışmaları aynı amaca ulaşmanın farklı yolları olduğunu varsaymaktadır ve bu da kendi tercih ettiği stille çalışma fırsatı bulan bireylerin, diğer farklı stilleri tercih edenlerle aynı derecede başarılı olacağı anlamına gelmektedir. Bu nedenle, öğrencilerin öğrenme şekilleri ile onların bilişsel stilleri arasında bir denklik olduğu zaman öğrendikleri varsayılmıştır (Crozier, 1997). Fakat McKenna (1990) bu türden araştırmaları incelediğinde bunu destekleyecek çok az sonuca ulaşmıştır. Dolayısıyla, öğretimin öğrencilerin öğrenme stillerine göre düzenlenemeyeceğini söyleyebiliriz. Bu çalışmada İngiliz Dili Eğitimi Anabilim Dalı öğrencilerinin öğrenme stilleri, onların öğrenme stilleri ve akademik başarıları arasındaki ilişki incelenmiştir. Çalışmada İnönü ve Süleyman Demirel Üniversitesi İngiliz Dili Eğitimi Bölümünde okuyan 118 öğrenci yer almıştır. Katılımcıların öğrenme stillerini ortaya çıkarmak için Cesur (2008) tarafından adapte edilen 52 maddelik “Öğrenme Stilleri Anketi” kullanılmıştır. Çalışma sonuçlarında İngiliz Dili Eğitimi öğrencilerinin görsel, içe kapanık, sıralı, sentezleyici, tümdengelim ve yansıtmacı öğrenmeyi tercih ettikleri anlaşılmıştır. Fakat bu eğilim katılımcı öğrencilerin %80’ini oluşturan kız öğrencilerin cevaplarıyla ortaya çıkmıştır. Kız ve erkeklerin tercihleri ayrı ayrı analiz edildiğinde ise kız öğrenciler görsel, içedönük, sıralı, sentezleyici, analitik, tümevarım, tümdengelim, tepkisel ve yansıtmacı stilleri tercih ederken, erkek öğrenciler daha çok dışadönük ve rastgele (yaratıcı, düşüncede sıraya bağlı gitmeyen) öğrenme stilleri tercih etmişlerdir. Öğrencilerin akademik başarıları incelendiğinde ise kız öğrencilerin aldıkları notların anlamlı bir şekilde daha yüksek olduğu sonucu ortaya çıkmıştır.
Description
Keywords
Learning styles, Gender, Academic success, ELT students, Öğrenme stilleri, Cinsiyet, Akademik başarı, İngiliz dili eğitimi
Journal or Series
WoS Q Value
Scopus Q Value
Volume
Issue
Citation
Büyükkarcı, K. "Learning Styles Of ELT Students And The Relationship Between Their Academic Success And Learning Styles" Journal of Ufuk University Institute of Social Sciences. 2/2.89-98., 2012