Arşiv logosu
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
Arşiv logosu
  • Koleksiyonlar
  • Sistem İçeriği
  • Analiz
  • Talep/Soru
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
  1. Ana Sayfa
  2. Yazara Göre Listele

Yazar "Gürman, Ceyda" seçeneğine göre listele

Listeleniyor 1 - 6 / 6
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
  • [ X ]
    Öğe
    Ekol Eksenli Tefsir Tarihi Yazıcılığında İhmal Edilen Şehir Basra ve Basralı Meşhur Müfessir Tâbiîler: Ebü’l-Âliye, Hasan-ı Basrî, Katâde
    (2021) Gürman, Ceyda
    Hz. Ömer döneminde tesis edilen (14-16/635-637), çok kısa sürede gelişip kalabalık ve kozmopolit bir nüfusa sahip olan Basra, daha hicrî I. asrın ilk yarısında siyasî ve ilmî önemi haiz bir şehir olmuştur. Buradabulunan sahâbe ve onların tedrisinden geçen tâbiûn eliyle sürdürülen tefsir çalışmaları, özellikle; Kur’an’ınharekelenme ve noktalanması, kıraat, i‘râbü’l-Kur’ân, mübhemâtü’l-Kur’ân ve garîbü’l-Kur’ân gibi Arap dilive belâgatıyla ilgili Kur’an ilimleri alanlarında yoğunluk kazanmıştır. Bu makalede, tâbiûn dönemi Basraulemâsı arasından tefsire katkısı bulunan isimlere atıf yapılmakla birlikte; hususiyetle müfessir kimliğiyletemâyüz etmiş ve tefsir faaliyetlerinde ön plana çıkmış Ebü’l-Âliye er-Riyâhî (ö. 93/712), Hasan-ı Basrî (ö.110/728) ve öğrencisi Katâde b. Diâme (ö. 117/735) ele alınmıştır. Bu müfessirlerin biyografileri ile aralarındaki hoca-talebe ilişkisi ve kendilerinden sonraki dönemde telif edilmiş tefsir kaynaklarına etkileri değerlendirilmiştir. Taberî’nin (ö. 310/923) Câmi‘u’l-beyân’ı, İbn Ebû Hâtim’in (ö. 327/938) Tefsîrü’l-Kur’ân’ı ve İbnKesîr’in (ö. 774/1373) Tefsîrü’l-Kur’âni’l-‘azîm’i gibi senedin tamamını nakleden tefsirlerdeki Kur’an yorumlarıtesbit ve tetkik edilerek değerlendirmelerde bulunulmuştur. Her birinin rivayetleri; Peygamber ve sahâbesözüne ya da kendi re’ylerine ne oranda başvurdukları, fıkhî veya lugavî hususiyette olmaları gibi açılardandeğerlendirmeye tabi tutulmuştur. Bu incelemeler neticesinde, Basralı tâbiîlerin tefsirlerinin en belirgin özelliklerinin ne olduğu tesbit edilmeye çalışılmıştır. Ekol eksenli tefsir tarihi yazıcılığında genellikle Hasan-ı Basrîve Katâde’nin Kûfe’ye, Ebü’l-Âliye’nin ise Medine’ye nisbet edilerek zikredilmeleri hatasının tashih edilmeside çalışmanın temel hedefleri arasında yer almaktadır.
  • [ X ]
    Öğe
    Kur’an’da İlim-Amel İlişkisi ve Sahâbe Pratiğine Yansıması: Abdullah b. Ömer Örneği
    (2023) Gürman, Ceyda
    Sahâbenin önde gelen isimlerinden Abdullah b. Ömer (ö. 73/693) ilmi, takvası ve sünnete bağlılığıyla temayüz etmiş mühim bir şahsiyettir. İlim yolculuğunda bir müddet ehl-i suffe ile birlikte Mescid-i Nebevî’nin ilmî ve manevî ikliminden istifade etmiş, bizzat Hz. Peygamber’in tedrisinden geçmiştir. Başta babası Hz. Ömer (ö. 23/644) olmak üzere İslâm’ın öncü nesli ashâbın büyükleri ile bir arada bulunma imkânı elde etmiştir. Yaşadığı dönemin fitne ve siyâsî karışıklıklarından uzak duran, idarecilerin kadılık ya da valilik gibi görev tekliflerini de geri çeviren Abdullah b. Ömer, tüm vaktini ilme ve bu ilmin gerektirdiği şekilde ibadete hasretmiştir. Onun Kur’an öğrenmeye yüklediği anlamı, Bakara sûresinin hüküm ve haberlerini öğrenmek için sekiz yıl çaba sarf ettiği rivayetiyle birlikte düşünmek gerekir. Böylece asıl amacının sadece kıraat ya da hıfz değil bilakis tefekkür ve tedebbür etmek ve aynı zamanda âyetlerdeki emir ve yasakları uygulamak olduğu anlaşılacaktır. Abdullah b. Ömer, Ebû Hüreyre’den (ö. 58/678) sonra en çok hadis rivayet eden muksirûn sahâbeden ve en çok fetva veren yedi fakihten biridir. Ülkemizde onun ilgili ilimlerdeki yeri hakkında muhtelif çalışmalar kaleme alınmış, tefsir ilmindeki yerine münhasır müstakil bir çalışma ise telif edilmemiştir. Bu makale, onun Hz. Peygamber’in sünnetini tefsirine yansıtıp yansıtmadığı, verdiği fetvalarda Kur’an’a nasıl başvurduğu ve içtihatta bulunduğu, tefsirde re’yi tercih edip etmediği gibi konulara eğilerek, kaynaklardaki tefsir rivayetlerini incelemektedir. Onun Kur’an anlayışını tespitte, özellikle âyetleri yorumlar-ken vurguladığı ilim-amel birlikteliğine odaklanılmış ve İslâm’ın öngördüğü şekilde örnek Müslüman modeli sunması açısından, bizzat hayatında nasıl icra ettiği değerlendirilmiştir.
  • [ X ]
    Öğe
    Medineli Kadın Sahâbe ve Tâbiûnun Tefsire Katkıları
    (2021) Gürman, Ceyda
    Tefsirde en önemli halkayı oluşturan sahâbîlerin ve onların elinde yetişen tâbiîlerin Kur’ân’ı anlamaya yönelik büyük gayretleri tefsir tarihine dair çalışmalarda hak ettiği yeri almıştır. Bununlabirlikte hicri ilk asra dair araştırmalarda, belirli isimler üzerinde durulduğu özellikle kadın sahâbeve tâbiîlere yeterli ölçüde dikkat çekilmediği görülmektedir. Hâlbuki hicretten sonra Mescid-iNebevî’nin inşasıyla birlikte, Hz. Peygamber kadınların ibadet ve ilim maksadıyla mescitlere katılımlarını teşvik etmiş ve çeşitli vesilelerle onların da nâzil olmaya devam eden Kur’ân âyetlerindenhaberdar olmalarını sağlamıştır. Bu tür uygulamalar sahâbe ve tâbiûn döneminde de sürdürülmüşkadınlar kıraat, hadis, fıkıh ve tefsir gibi geleceğin ilimlerine temel teşkil edecek bilgilere vakıfolmuşlardır. Mescid-i Nebevî etrafında şekillenen canlı bir ilmî hayatın yaşandığı Medine, kadınların da bu ilmî canlılığa katılımı için imkânlar sunmuştur. Başta Hz. Peygamber hanımlarından Hz.Âişe bint Ebû Bekr es-Sıddık (öl. 58/678) olmak üzere Hz. Hafsa bint Ömer b. Hattâb (öl. 45/665) veHz. Ümmü Seleme (öl. 62/681) kadınların eğitiminde önemli roller üstlenmişlerdir. Medine’de Hz.Peygamber hanımları haricinde Şifâ bint Abdullah (öl. 20/641 civarı), Ümmü Varaka bint Abdullahb. Hâris (öl. 23/644’ten önce), Esmâ bint Yezîd (öl. 30/650), Esmâ bint Ebû Bekr es-Sıddîk (öl.73/692) ve Semra bint Nüheyk (öl. ?) gibi ilim sahibi birçok kadın sahâbe daha bulunmaktadır.Tâbiûn dönemi âlimleri arasında ise ilminin büyük kısmını Hz. Âişe’den edinen Amre bint Abdurrahmân (öl. 106/724) ön plana çıkmaktadır. Tefsir kaynaklarına yansıyan rivayetlerinin yanı sıraçok sayıda meşhur ulemanın kendisinden ilim alması, Medine’nin önemli isimleri arasında olduğunu göstermektedir. Amre haricinde Ümmü Külsûm bint Ebû Bekr (öl. 58/678’den sonra); Zeynebbint Ali b. Ebû Tâlib (öl. 62/682); Hafsa bint Abdurrahman b. Ebû Bekr es-Sıddîk (öl. 80/699 civarı),Safiyye bint Ebû Ubeyd (öl. 90/709 civarı), Aişe bint Talha b. Ubeydullah (öl. 101/719), Âişe bint Sa‘db. Ebû Wakkās (öl. 117/735) ve Fâtıma bint el-Münzir b. Zübeyr b. Avvâm’ın (d. 48/668- öl. ?) isimleri sayılabilir. Sahâbe ve tâbiûndan Medineli âlim kadınlara temas ettiğimiz bu çalışmada, onlarıntefsir kaynaklarında kaydedilen rivayetlerinin çoğunluğu incelenmiş ve elde edilen sonuçlar tartışılmıştır. İsimlerin tesbitinde tabakāt ve terâcim türü eserlerden istifade edilmiş, tefsir yorumlarıiçin, tefsir kaynaklarının yanı sıra ulûmü’l-Kur’ân ve hadis kaynaklarına da başvurulmuştur. Yapılan okumalar neticesinde bu kaynaklarda, kadın sahâbî ve tâbiîler hakkında verilen bilgilerin sonderece sınırlı olduğu görülmüştür. Benzer şekilde onların tefsir ilmindeki konumlarına dair bir atfada rastlanmamıştır. Sayısal olarak onlardan gelen tefsir, yorum ve rivayetlerin azlığı araştırmamızısınırlayan âmillerdendir. Bu durum, dönemin sosyo-kültürel yapısı da göz önünde bulundurularakdeğerlendirmeye tabi tutulmuş ve Hz. Âişe’nin ilminin aktarıcısı kabul edilen Amre’nin, Hz. Âişe’nin bir diğer talebesi Urve b. Zübeyr’e (öl. 94/713) kıyasla çok daha az rivayetinin kaydedilmesigibi spesifik durumlar kritik edilmiştir. Günümüz araştırmalarında, erken dönem kadınların ilmîhayattaki yerlerine yeterli ölçüde değinilmemiş olmasından hareketle, bu araştırmayla ilk asırdaMedine’de, kadınların eğitim-öğretim hayatındaki yerleri ve tefsire katkıları hakkında genel birkanaate ulaşma hedeflenmiştir.
  • [ X ]
    Öğe
    Taberî Tefsiri’nin Kaynaklari
    (Türkiye Diyanet Vakfi Islam Arastirmalari Merkezi, 2023) Gürman, Ceyda
    Taberî’nin (ö. 310/923) tefsir ilminin dogdugu, gelistigi ve ilmî hüviyetini kazandigi ilk üç asirdaki tefsir müktesebatini kritik ederek bir araya getirdigi Câmiu’l-beyân adli ansiklopedik tefsiri, tefsir tarihinde vazgeçilmez bir yere sahiptir. Bu kiymetli eserin kaynaklarinin tespitine yönelik Mesut Kaya’nin kaleme aldigi Taberî Tefsiri’nin Kaynaklari adli çalisma, tefsirin kaynak haritasini ortaya koyarak erken dönem tefsirine katki sunan isimleri ve henüz kesfedilmeyen ya da günümüze ulasmayan tefsir eserleriyle müelliflerini tanima ve böylece tefsir ilminin gelisimini dogru bir sekilde degerlendirme imkâni saglamaktadir. Kitap Taberî’nin basvurdugu kaynaklarin kahir ekseriyetinin sifahî degil yazili oldugu tezine dayanmaktadir. Câmiu’l-beyân’in yazili kaynaklarinin tespiti sayesinde tefsirin daha bidayette müstakil bir ilim olarak neset edip gelistigi ve Islamî ilimler arasinda en erken telif edilen eserlerin tefsir eserleri oldugu da açiklik kazanmakta ve bu cihetiyle eser, sadece tefsir ilmi için degil Islamî ilimlerin diger branslari için de kayda deger bir önem tasimaktadir. Çalisma Câmiu’l-beyân’in kaynaklarini bu kapsamda inceleyen mukaddem bir çalisma bulunmadigindan önemli bir boslugu dolduracak niteliktedir.
  • [ X ]
    Öğe
    Taberî Tefsiri’nin Kaynakları
    (2023) Gürman, Ceyda
    Taberî’nin (ö. 310/923) tefsir ilminin doğduğu, geliştiği ve ilmî hüviyetini kazandığı ilk üç asırdaki tefsir müktesebatını kritik ederek bir araya getirdiği Câmiu’l-beyân adlı ansiklopedik tefsiri, tefsir tarihinde vazgeçilmez bir yere sahiptir. Bu kıymetli eserin kaynaklarının tespitine yönelik Mesut Kaya’nın kaleme aldığı Taberî Tefsiri’nin Kaynakları adlı çalışma, tefsirin kaynak haritasını ortaya koyarak erken dönem tefsirine katkı sunan isimleri ve henüz keşfedilmeyen ya da günümüze ulaşmayan tefsir eserleriyle müelliflerini tanıma ve böylece tefsir ilminin gelişimini doğru bir şekilde değerlendirme imkânı sağlamaktadır. Kitap Taberî’nin başvurduğu kaynakların kahir ekseriyetinin şifahî değil yazılı olduğu tezine dayanmaktadır. Câmiu’l-beyân’ın yazılı kaynaklarının tespiti sayesinde tefsirin daha bidayette müstakil bir ilim olarak neşet edip geliştiği ve İslamî ilimler arasında en erken telif edilen eserlerin tefsir eserleri olduğu da açıklık kazanmakta ve bu cihetiyle eser, sadece tefsir ilmi için değil İslamî ilimlerin diğer branşları için de kayda değer bir önem taşımaktadır. Çalışma Câmiu’l-beyân’ın kaynaklarını bu kapsamda inceleyen mukaddem bir çalışma bulunmadığından önemli bir boşluğu dolduracak niteliktedir.
  • [ X ]
    Öğe
    The Diversity of Tafsir Interpretation in the Context of the Verses of Yunus 10/85. and al-Mumtehina 60/5.
    (Nihat DEMIRKOL, 2023) Gürman, Ceyda
    In this article, the verse containing the prayer of a group of people who believed in the religion he brought to Prophet Moses and the religion he brought “They said: In Allah we put our trust. Our Lord! Make us not a trial for the folk who are zalimun.” (Yunus 10/85) against the oppression of the Pharaoh, and the verse containing the prayer of Prophet Abraham and his followers “Our Lord! Make us not a trial for the disbelievers and forgive us, our Lord! Verily, You, only You, are the All-Mighty, the All-Wise.” (al-Mumtahina 60/5.) the consept of the verses containing the prayer, the effect of differences in interpretation on the understanding of the verse is emphasized. The conceptual framework of the word ‘fitna’, which is used in more than one meaning such as test, trouble, calamity, oppression and torture in the Qur’an, is explained and the verses have been discussed together with the relevant verses in with siyaq-sibaq and the integrity of the subject. The ideal stance and position of the muslim ‘dialogue with the other’ has been evaluated, based on the principle of ‘there is no injustice and no inflicting injustice’ by giving place to the views on these two verses and the interpretation of the mufassirs in the tafsir sources. The issue of how Muslims being a cause of fitna for unbelievers or believers falling into fitna because of unbelievers should be understood and the possibility of different interpretations in this context were discussed.

| Sinop Üniversitesi | Kütüphane | Açık Erişim Politikası | Rehber | OAI-PMH |

Bu site Creative Commons Alıntı-Gayri Ticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile korunmaktadır.


Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı, Sinop, TÜRKİYE
İçerikte herhangi bir hata görürseniz lütfen bize bildirin

Powered by İdeal DSpace

DSpace yazılımı telif hakkı © 2002-2025 LYRASIS

  • Çerez Ayarları
  • Gizlilik Politikası
  • Son Kullanıcı Sözleşmesi
  • Geri Bildirim