Yazar "Baştürk, Savaş" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 20 / 21
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Ders kitaplarında fonksiyon kavramı: Türkiye ve Fransa Örneği(Kastamonu Eğitim Dergisi, 9(1), 199-220, 2011) Yavuz, İlyas; Baştürk, SavaşBu çalışmanın amacı, ders kitaplarında fonksiyon kavramı ile ilgili sunulan matematik organizasyonlarını ortaya koymaktır. Doküman analizi yöntemi kullanılarak yapılan bu çalışmada iki Türk iki de Fransız ders kitabı karşılaştırmalı olarak analiz edilmiştir. Ders kitaplarında öğretim programlarından kaynaklanan farklılıklar vardır. Fakat bunların dışında da her iki ülkede ortak olarak kullanılan tanım ve özelliklerle ilgili matematik organizasyonlarında da önemli farklılıkların olduğu saptanmıştır. Özellikle Fransız ders kitaplarında çok farklı problem tiplerine yer verildiği ve dolayısıyla zengin bir içeriğin sunulduğu dikkat çekmektedir. Ayrıca Türk ders kitaplarında kontrol yapısına hiç yer verilmezken, Fransız ders kitaplarında bu durumun önemsendiği görülmüştür.Öğe Fen bilgisi öğretmen adaylarının matematiksel ispat yapabilmede başarı ve başarısızlık nedenleri(The Journal of Academic Social Science Studies, 6(4), 143-158, 2013) Baştürk, Savaşİnsanoğlunun etrafında meydana gelen olaylara karşı duyarsız kalması, neden ve sonuçları hakkında fikir yürütmemesi düşünülemez. Bu nedenle gündelik hayatta kendimize en fazla sorduğumuz soruların başında ‚Neden? sorusu gelmektedir. Atıf teorisi bireylerin meydana gelen olaylara nasıl atıflar yaptığıyla ilgilenmektedir. Birey bir atıfta bulunduğunda, genellikle meydana gelen sıra dışı bir olayın gerçek nedeni hakkında tahminde bulunmaktadır. Atıf teorisiyle ilgili literatür öğrencilerin akademik performanslarını açıklama biçimleriyle akademik başarıları arasında bir ilişki olduğunu göstermektedir. Bilişsel psikologlar öğrencinin başarı ya da başarısızlık olasılığı ve nedenleri hakkındaki inançlarının akademik başarıları üzerinde çok önemli bir etkiye sahip olduğu sonucuna varmışlardır. Bu araştırmanın amacı, fen bilgisi öğretmen adaylarının matematiksel ispat yapabilmede başarı ve başarısızlığa atfettikleri nedenleri ortaya koymaktır. Araştırmaya fen bilgisi öğretmenliği anabilim dalının birinci sınıfında okuyan 67 öğretmen adayı katılmıştır. Veri toplama aracı olarak 5’li dereceli Likert tipinde hazırlanmış bir anket kullanılmıştır. Araştırmaya katılan öğretmen adaylarına göre, ispat yeteneği doğuştan sahip olunan bir yetenek değildir. Ayrıca, öğretmen adayları ezber kabiliyetinin olmasını, sayısal zekâya sahip olmayı ya da zekâ seviyesinin yüksekliğini ispatta başarı ya da başarısızlığı etkileyen faktörler arasında saymamaktadır. Ayrıca, ortaöğretimde görülen matematiğin sorgulama ve ispattan uzak olması, geçmiş konulardaki eksiklikler, hangi teorem için hangi ispat yönteminin kullanılacağını ve ispata nasıl başlanılacağını bilememe, önyargı, yeterince gayret göstermeme ve çalışmama gibi nedenler de araştırmaya katılan öğretmen adayları tarafından en çok vurgulanan başarı ya da başarısızlık nedenleridir.Öğe How do primary school mathematics pre-Service teachers consider mathematical proofs?(In Pinto, M. F. & Kawasaki, T.F. (Eds.). Proceeding of the 34th Conference of the International Group for the Psychology of Mathematics Education, 2010) Baştürk, Savaş[Abstract Not Available]Öğe Lise öğretmenlerinin özel dershaneler hakkındaki görüşlerinin incelenmesi(International Journal of Human Sciences, 7(2), 135-153, 2010) Baştürk, Savaş; Doğan, SelçukÜlkemizdeki üniversiteye giriş sınavına hazırlanma süreci, adına “dershane” denilen özel kurs merkezlerinin doğmasına neden olmuştur. Özel dershanelerin lisede yapılan eğitim ve öğretim süreci üzerine önemli etkileri vardır. Şüphesiz bu etkinin olumlu ya da olumsuz yansımalarını üzerinde en çok hissedenler ise lise öğretmenleridir. Bu çalışmanın amacı, lise öğretmenlerinin özel dershaneler hakkındaki görüşlerini ortaya koymaktır. Bu amaç doğrultusunda, öğretmenler göre özel dershane kavramının neyi ifade ettiği, özel dershanelerin olumlu ve olumsuz yanları, öğrencilerin özel dershanelere gitme nedenleri ve Üniversiteye Giriş Sınavının öğretmenler üzerindeki baskısı belirlenmeye çalışılmıştır. Veri toplamak amacıyla İstanbul Anadolu yakasında çeşitli liselerde çalışan 28 öğretmene açık uçlu sorulardan oluşan yazılı bir anket uygulanmıştır. Lise öğretmenlerinden elde edilen cevaplar nitel analiz yöntemlerinden içerik analizine tabi tutulmuş ve yorumlanmıştır. Araştırmanın bazı önemli sonuçlarına gelince, öğretmenlerin özel dershanelerin üniversiteye giriş sınavında sağlamış oldukları bir takım üstünlükleri kabul ettikleri; ancak bu kurumların ticari kaygılarından dolayı eğitimi ticarete alet etmelerinden oldukça rahatsız oldukları görülmektedir. Öte yandan, öğrencilerin sınavlarda elde ettikleri başarının sadece dershanelere mal edilmesi de öğretmenleri rahatsız eden bir diğer konudur.Öğe Matematik öğretmen adaylarının eğitim fakültesindeki eğitim-öğretim sürecini değerlendirmeleri(International Journal of Human Sciences, 8(1), 58-94, 2011) Baştürk, SavaşÖğretmenler toplumun ihtiyaç duyduğu bireylerin yetiştirilmesinde çok önemli role sahiptir. İyi öğretmenlere sahip olabilmek öğretmen yetiştirme programlarının sürekli gözden geçirilerek sorunların tespit edilip düzeltilmesini gerekli kılmaktadır. Bu çalışmanın amacı, matematik öğretmen adaylarının görüşleri bağlamında eğitim fakültesinde verilen 1,5 yıllık tezsiz yüksek lisans eğitimini değerlendirmektir. Bunu yapabilmek için, İstanbul’daki bir devlet üniversitesinin Ortaöğretim Matematik Öğretmenliği Anabilim Dalı’nın son sınıfında okuyan 36 öğretmen adayına bir açık uçlu sorudan oluşan yazılı anket uygulanmıştır. Adayların cevapları nitel analiz yöntemlerinden içerik analizine tabi tutularak analiz edilip yorumlanmıştır. Araştırma bulguları eğitim fakültesinde öğretim elemanı-öğretmen adayı arasındaki iletişimin adaylar tarafından olumlu değerlendirildiğini ortaya koymakla birlikte, dersler, derslerin işlenişi ve verilen ödevler konusunda bir takım sıkıntıların olduğunu göstermektedir.Öğe Matematik öğretmen adaylarının limit ve süreklilik konusuyla ilgili kavram yanılgıları(Necatibey Eğitim Fakültesi Elektronik Fen ve Matematik Eğitimi Dergisi. 5(1), 225-249, 2011) Baştürk, Savaş; Dönmez, GüldenKonu alan bilgisi öğretmen yetiştirmenin en önemli bileşenlerinden biridir ve bu nedenle pek çok matematik eğitimcisinin dikkatini üzerine çekmiştir. Öğretmenin herhangi bir konudaki alan bilgisini belirlemede kullanılabilecek en önemli değişkenlerden biri de o konuyla ilgili sahip olduğu kavram yanılgılarıdır. Bu çalışmanın amacı öğretmen adaylarının limit ve süreklilik kavramlarıyla ilgili kavram yanılgılarını ortaya koymaktır. Veri toplamak için, açık ve kapalı uçlu sorulardan oluşan bir alan bilgisi anketi geliştirilerek 37 Ortaöğretim Matematik Öğretmenliği son sınıf öğretmen adayına uygulanmıştır. Elde edilen veriler nicel ve nitel analiz yöntemleri kullanılarak analiz edilmiştir. Araştırma sonuçlarına göre, öğretmen adaylarının limit ve süreklilik konularında literatürde de bahsi geçen, bir fonksiyon bir noktada limiti varsa o noktada tanımlı ve sürekli olması gerektiği, eğer bir fonksiyonun grafiği tek parçadan oluşmuyorsa, bu fonksiyon sürekli değildir gibi kavram yanılgılarına sahip oldukları görülmüştür. Aynı zamanda, bazı öğretmen adaylarının tanımsızlık ve belirsizlik kavramlarını ayırt etmede problemleri bulunmaktadır.Öğe Matematik öğretmen adaylarının pedagojik alan bilgilerinin ölçme değerlendirme bilgisi bağlamında incelenmesi(Ahi Evran Üniversitesi Kırşehir Eğitim Fakültesi Dergisi. 12(3), 17-37, 2011) Baştürk, Savaş; Dönmez, GüldenPedagojik Alan Bilgisi?nin alt bileşenlerinden biri Ölçme ve Değerlendirme Bilgisi?dir. Ölçme ve Değerlendirme Bilgisi öğretmenin ölçme ve değerlendirme yöntemlerinin amaçlarını ve işleyişlerini bilmesini, bunları oluşturma ve uygulama becerisini içermektedir. Yeni Ortaöğretim Matematik Programı öğretmenlerden yapılandırmacı öğretimi benimsemelerini ve bu öğretime uygun ölçme ve değerlendirme yöntemlerini kullanmalarını istemektedir. Bu çalışmada amaç, öğretmen adaylarının limit ve süreklilik konusuyla ilgili Ölçme ve Değerlendirme Bilgilerini belirlemektir. Öncelikle, limit ve süreklilik konusuyla ilgili hazırlanan kavram bilgisi anketi 37 öğretmen adayına uygulanmış ve sonra bunlar arasından alan bilgisi farklı 4 öğretmen adayı seçilmiştir. Seçilen bu adaylarla yarı-yapılandırılmış görüşmeler yapılmış, onlardan limit ve süreklilik konusuyla ilgili ders planı hazırlamaları ve bunları mikro-öğretim yöntemiyle anlatmaları istenmiştir. Araştırma kapsamında elde edilen bulgular göstermektedir ki, öğretmen adaylarının Ölçme ve Değerlendirme Bilgisi sınırlıdır ve yazılı ve sözlü sınavlar gibi geleneksel ölçme ve değerlendirme yöntemlerinden ibarettir.Öğe Matematik öğretmen adaylarının uygulama okullarında anlattıkları derslerin niteliği(Marmara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Dergisi, 31, 57-68, 2010) Baştürk, SavaşÖğretmen yetiştirme programlarının öğretmen adaylarının mesleki gelişimini sağlayan iki temel bileşeni vardır. Bunlar, adayın fakültedeki dersler sayesinde edindiği eğitim ve öğretim üzerine teorik bilgiler ve uygulama okullarında yaptıkları staj eğitimidir. Bu iki bileşenin birbiriyle uyum içinde olması çok önemlidir. Teori ve okulda yapılan uygulamalar öğretmen adayının öğrenme, öğretme ve okul anlayışının oluşumunu sağlamaktadır. Bu çalışmanın amacı, matematik öğretmen adaylarının Öğretmenlik Uygulaması dersi kapsamında uygulama okullarında anlattıkları derslerin niteliğini bazı değişkenler bağlamında ortaya koymaktır. Bunu yapabilmek için, İstanbul’daki bir devlet üniversitesinin Ortaöğretim Matematik Öğretmenliği bölümünde okuyan ve Öğretmenlik Uygulaması dersini almış toplam 30 öğretmen adayına açık ve kapalı uçlu sorulardan oluşan bir yazılı anket uygulanmıştır. Öğretmen adaylarından elde edilen cevaplar nitel ve nicel analiz yöntemleri kullanılarak analiz edilmiş ve yorumlanmıştır. Araştırmanın bazı sonuçlarına gelince, öğretmen adayları genelde uygulama okullarında sadece soru ve örnek çözümüne dayanan uygulama türü dersler anlatmaktadırlar. Uygulama öğretmenlerinin ders anlatımıyla ilgili tavsiye ve istekleri ise “öğrenen öğrenci” yaklaşımından ziyade “başaran öğrenci” yaklaşımını yansıtmaktadırÖğe Mutlak değer kavramı örneğinde öğretmen adaylarının öğrenci hatalarına yaklaşımları(Balıkesir Üniversitesi Necatibey Eğitim Fakültesi Dergisi, 3(1), 174-194, 2009) Baştürk, SavaşPiaget ve Bechelard’ın çalışmalarının ardından hata öğrenme için gerekli ve oluşmakta olan bilginin habercisi olarak yorumlanmaya başlanmıştır. Bu araştırmanın amacı, öğretmen adaylarının öğrenci hatası ile ilgili yaklaşımlarını tespit etmek ve bu yaklaşımları bazı öğrenme ve öğretme görüşleri (davranışçılık, yapısalcılık) ışığında değerlendirmektir. Araştırmanın örneklemini Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi, Ortaöğretim Matematik Öğretmenliği bölümünde okuyan 28 öğretmen adayı oluşturmaktadır. Veri toplama aracı olarak beşli Likert tipi, kapalı ve açık uçlu sorulardan oluşan bir anket kullanılmıştır. Açık uçlu sorularda öğretmen adaylarından, mutlak değer kavramıyla ilgili bazı öğrenci hatalarını yorumlamaları istenmiştir. Toplanan veriler nicel ve nitel analiz yöntemleri kullanılarak, çözümlenmiş ve öğrenci hatasıyla ilgili görüşler ışığında yorumlanmıştır. Ortaya çıkan en belirgin sonuç, öğretmen adaylarının öğrenci hatasına yaklaşımlarının, klasik ve davranışçı öğrenme görüşlerinin öğrenci hatasına yaklaşımlarıyla örtüştüğüdür.Öğe Öğrencilerinin fonksiyon kavramının farklı temsillerindeki matematik dersi performansları(Gazi Eğitim Fakültesi Dergisi, 30(2), 465-482, 2010) Baştürk, SavaşBu çalışmanın amacı, 9. sınıf öğrencilerinin fonksiyon kavramının farklı temsillerinin kullanımını gerektiren sorulardaki performanslarını ortaya koymaktır. Bunu yapabilmek için, üç farklı lisenin 9. Sınıflarında öğrenim gören 229 öğrenciye açık uçlu sorulardan oluşan bir yazılı anket uygulanmıştır. Bu makale çerçevesinde konu ile doğrudan ilişkili olan 3 soruya öğrencilerin verdikleri cevapların analizine yer verilmiştir. Araştırmanın bulgularına göre, öğrenciler grafik ve sözel temsillere kıyasla cebirsel temsilde daha başarılıdırlar. Ayrıca öğrenciler bir temsilden diğerine geçişlerde büyük problemler yaşamaktadırlar.Öğe Öğretmen Adaylarının Limit ve Süreklilik Konusuna İlişkin Pedagojik Alan Bilgilerinin Öğretim Programı Bilgisi Bağlamında İncelenmesi(International Online Journal of Educational Sciences. 3(2), 743-775, 2011) Baştürk, Savaş; Dönmez, GüldenPedagojik alan bilgisinin (PAB) alt bileşenlerinden biri öğretim programı bilgisidir. Öğretim programı öğretmenlerin anlatacağı konulara ait amaç ve hedefleri içerir ve öğrencilerin kazanması gereken davranışları açıklar. Ülkemizde 2005 yılında ortaöğretim matematik programında yapılan değişikliklerle matematik öğretiminde kullanılan davranışçı model yerine yapılandırmacı model benimsenmiştir. Bu çalışmada matematik öğretmen adaylarının öğretim programı bilgisine ne derece sahip olduklarını tespit etmek amaçlanmış ve bu esnada limit ve süreklilik konusu dikkate alınmıştır. 37 kişiden oluşan son sınıf öğretmen adaylarına limit ve süreklilik ünitesine ilişkin Alan Bilgisi Anketi uygulanmış ve anketin sonuçları dikkate alınarak farklı alan bilgisi seviyesine sahip 4 öğretmen adayı seçilmiştir. Seçilen öğretmen adayları ile görüşmeler yapılmış, limit ve süreklilik ünitesine ilişkin hazırladıkları ders planları incelenmiş ve ders anlatımları izlenmiştir. Elde edilen veriler öğretmen adaylarının, öğretim programı bilgisinin sınırlı olduğunu göstermiştir.Öğe Öğretmenlik uygulaması dersinin öğretmen adaylarının görüşlerine göre incelenmesi(İlköğretim Online, 8(2), 439-456, 2009) Baştürk, SavaşBu çalışmanın amacı, Fen Bilgisi Ö!retmenliği’nde okuyan öğretmen adaylarının öğretmenlik uygulaması dersi kapsamında uygulama okullarında anlattıkları derslerin niteliğini, karşılaştıkları güçlükler, uygulama öğretmenleriyle etkileşimleri, anlattıkları derslerin doğası gibi değişkenler bağlamında ortaya koymaktır. Bunu yapabilmek için, öğretmenlik uygulaması dersi almış 24 öğretmen adayına açık ve kapalı uçlu sorulardan oluşan bir yazılı anket uygulanmıştır. Anketin analizinden sonra, amaçlı örnekleme yoluyla seçilen 3 öğretmen adayı ile yarı yapılandırılmış görüşme yapılmıştır. Araştırma verileri betimsel analiz, içerik analizi ve nitel verilerin sayısallaştırılması yöntemleri kullanılarak analiz edilmiştir. Araştırmanın önemli bazı sonuçlarına göre, uygulama öğretmenlerinin keyfi yaklaşımları yüzünden öğretmen adayları arasında bir dönem boyunca anlatılan ders saati bakımından farklılıklar bulunmaktadır. Öğretmen adaylarının yarıya yakını ders anlatımlarından önce hazırladıkları ders planları hakkında uygulama öğretmeniyle hiçbir fikir-alışverişinde bulunmamışlardır. Öte yandan, uygulama öğretmenlerinin öğretmen adaylarına ders anlatımlarına yönelik verdikleri tavsiyeler ise, onların pedagojik ve mesleki gelişimlerine sallamaktan ziyade öğrencilerin sınavlardaki başarılarını artırmaya yöneliktir.Öğe Ortaöğretim matematik öğretmen adaylarına göre fen edebiyat fakültelerindeki alan eğitimi(İnönü Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 10(3), 137-160, 2009) Baştürk, SavaşBu araştırmanın amacı, ortaöğretim matematik öğretmenliği 3,5 yıllık alan dersleri eğitimi sürecini adayların görüşleri bağlamında değerlendirmektir. Bu amacı gerçekleştirmek için, İstanbul’daki bir devlet üniversitesinin Ortaöğretim Matematik Öğretmenliği Anabilim Dalı’ndan okuyan ve 3,5 yıllık Fen-Edebiyat Fakültesi eğitim sürecini tamamlamış 36 öğretmen adayına açık uçlu bir soru yöneltilmiş ve cevaplarını yazılı olarak ifade etmeleri istenmiştir. Adayların cevapları nitel analiz yöntemlerinden içerik analizine tabi tutularak analiz edilip yorumlanmıştır. Araştırmanın bazı önemli bulgularına göre, öğretmen adayları Fen Edebiyat Fakültesindeki eğitimi öğretmen merkezli, öğrenci-öğretmen arası etkileşimin çok az olduğu, ezberci bir eğitim olarak nitelemektedir. Ayrıca adaylara göre verilen eğitim, öğretmenlik mesleğinin amaçlarına uygun olmayan, teorik bir eğitimdir. Tek değerlendirme ölçütü yapılan sınavlardır. Ödevler yüzeyseldir ve çok az öğretim elemanı tarafından verilmektedir.Öğe Özel dershane matematik öğretmenlerinin özel dershaneleri değerlendirmeleri(e-Uluslararası Eğitim Araştırmaları Dergisi. Cilt 2 Sayı 3 s. 68-86, 2011) Baştürk, Savaş; Doğan, Selçukİnsanlardaki öğrenme ihtiyacı, kökü insanlık tarihine kadar uzanan ve günümüzde de hızla devam edip gelişen bir ihtiyaçtır. Bilindiği gibi örgütlü bir öğretim sisteminin henüz daha kurulmadığı ilk çağlarda, öğrenmeler birebir olarak gerçekleştirilmekteydi. Ancak öğrenenlerin sayısında yaşanan artış tek bir öğretici etrafında örgütlü öğretim sisteminin yani okullaşmanın doğmasına neden olmuştur. Öte yandan, insanların okullarda verilen eğitim ve öğretimle yetinmeyerek daha çok şey öğrenmek istemesi okul sistemi dışında ders alma yani “özel ders” kavramını gündeme getirmiştir. Bu da ücretle öğretim yapan kurumları, ülkemizdeki adıyla “Özel Öğretim Kurumlarını”, ortaya çıkarmıştır. Eğitim-öğretim sürecini planlayan, yöneten ve değerlendiren kişi olarak öğretmen bu süreçte en önemli rolü oynamaktadır. Aynı zamanda çalışılan kuruma özgü bir takım koşullarda öğretmenin bu rolünün şekillenmesinde etkili değişkenlerdir. Bu araştırmanın amacı, dershanelerde çalışan matematik öğretmenlerinin dershaneler ve bu kurumlardaki eğitim hakkındaki görüşlerini ortaya koymaktadır. Bu amaç doğrultusunda, öğretmenlere göre dershanede çalışmanın avantaj ve dezavantajları, öğrencilerin dershaneye gitme nedenleri, lise birincilerinin Üniversiteye Giriş Sınavı?nda başarısız olmasının nedenleri, bir öğrencinin dershanede verilen eğitimden yararlanabilmesinin koşulları ve her öğrencinin Üniversiteye Giriş Sınavı?nda başarılı olup olamayacağı hakkındaki görüşleri belirlenmeye çalışılmıştır. Bu amacı gerçekleştirmek için, İstanbul Anadolu yakasındaki dershanelerde çalışan 5 öğretmenle yarı-yapılandırılmış görüşme yapılmıştır. Öğretmenlerin cevapları nitel analiz yöntemlerinden içerik analizine tabi tutularak analiz edilip yorumlanmıştır. Araştırmaya katılan öğretmenlere göre öğrenciler özel dershanelere yarışta öne geçmek için destek almak amacıyla gitmektedir. Çünkü liselerde her zaman bunu sağlayacak, yarış ortamı, zaman kazandırıcı pratik ve kısa çözüm yolları ve olası sorulara cevap bulma gibi imkânlar bulunmamaktadır ya da oldukça sınırlıdır.Öğe Pedagojik alan bilgisinin bir bileşeni olarak matematik öğretmen adaylarının öğretim programı bilgisi(II. Uluslararası Öğretmen Yetiştirme Politikaları ve Sorunları konferansı 2 Bildiriler Kitabı, 2010) Dönmez, Gülden; Baştürk, SavaşPedagojik alan bilgisinin (PAB) alt bileşenlerinden biri öğretim programı bilgisidir. Öğretim programı öğretmenlerin anlatacağı konulara ait amaç ve hedefleri içerir, öğrencilerin kazanması gereken davranışları açıklar. Ülkemizde 2005 yılında ortaöğretim matematik programında yapılan değişikliklerle matematik öğretiminde kullanılan davranışçı model yerine yapılandırmacı model benimsenmiştir. Bu çalışmada matematik öğretmen adaylarının öğretim programı bilgisine ne derece sahip olduklarını tespit etmek amaçlanmış ve bu esnada limit ve süreklilik konusu dikkate alınmıştır. 37 kişiden oluşan son sınıf öğrencilerine limit ve süreklilik ünitesine ilişkin alan bilgisi anketi uygulanmış ve anketin sonuçları dikkate alınarak farklı alan bilgisi seviyesine sahip 4 öğretmen adayı seçilmiştir. Seçilen öğretmen adayları ile görüşmeler yapılmış, limit ve süreklilik ünitesine ilişkin hazırladıkları ders planları incelenmiş ve ders anlatımları izlenmiştir. Elde edilen veriler öğretmen adaylarının, 2005 yılında matematik öğretim programında yapılan genel değişiklikler hakkında yüzeysel bir bilgiye sahip olduklarını göstermiştir.Öğe Sınıf öğretmenlerinin ders kitabı kavram imajlarının incelenmesi(Turkish Journal of Education, 2014) Baştürk, SavaşDers kitapları, öğrencinin bağımsız olarak çalışmasına ve bir bilgiyi defalarca tekrar etmesine olanak sağlayan önemli bir eğitim materyalidir. Öğretmenler genellikle ders hazırlıklarını öğretim programlarından ziyade ders kitaplarını referans alarak yaptıklarından, pek çok araştırmacı için bu kitaplar öğrencinin öğrenmesi hakkında bilgi sağlayan önemli kaynaklar arasındadır. Bu nedenle, ders kitaplarının öğretilecek kavramlara yaklaşımının, yer verdikleri alıştırma, örnek ve problemlerin yapısının öğretmenlerin ders anlatımları ve öğrencilerin öğrenmeleri üzerine çok önemli etkileri olmaktadır. Bu araştırmanın amacı sınıf öğretmenlerinin ders kitabı kavram imajlarını ortaya koymaktır. Bunu yapabilmek için, ilköğretim okullarında görev yapan 50 sınıf öğretmenine 5’li dereceli Likert tipinde hazırlanmış bir anket uygulanmıştır. Araştırmaya katılan öğretmenlere göre ders kitabı, öncelikle öğrenciye hitap eden, içinde yer verilen her şeyin öğrencinin kafasında en küçük bir şüphe oluşturmayacak şekilde açık ve net olduğu ve, öğrencinin bu tip sorulara alışması için daha ziyade çoktan seçmeli soru formatında, çözümlü çok sayıda örnek ve alıştırma içeren bir kitaptır.Öğe Sınıf öğretmenlerinin öğrencilerin matematik dersindeki başarı ya da başarısızlığına atfettikleri nedenler(Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2012) Baştürk, Savaşİnsanlar kendilerini çevreleyen dünyayı anlamak ve belli bir olayın nedenlerini bulmak için açıklayıcı atıflar yapmaktadır. Neden atfetme teorisi, bireylerin, davranışların ve meydana gelen olayların nedenlerini açıklama süreçlerini ele almaktadır. Bu araştırmanın amacı, ilkokulda görev yapan sınıf öğretmenlerinin öğrencilerinin matematik derslerindeki başarı ya da başarısızlığına atfettikleri nedenleri ortaya çıkarmaktır. Araştırmaya Sinop il sınırları içindeki ilköğretim okullarında görev yapan 55 sınıf öğretmeni katılmıştır. Veriler 5’li dereceli Likert tipinde bir anket yardımıyla toplanmıştır. Araştırmaya katılan öğretmenlere göre, öğrencilerin seviyelerinin üzerinde sorularla karşılaştırılması, soyut işlemlere geçmede acele edilmesi, geçmiş yıllardan kaynaklanan bilgi eksiklikleri, hafızanın yeterince kuvvetli olmaması, ders çalışma yöntemlerinin bilinmemesi, evde çalışma ortamının ve bilgisayarın olmaması, teste dayalı sınavlar ve programda matematik dersine ayrılan sürenin yetersizliği öğrencilerin matematikteki başarısızlığının en önemli nedenleri arasındadır.Öğe Üniversite öğrencilerinin perspektifinden özel dershanelerdeki matematik eğitimi(Marmara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Dergisi, 32, 45-63, 2010) Baştürk, Savaş; Doğan, SelçukBu çalışmanın amacı, üniversite birinci sınıf öğrencilerinin özel dershanelerde verilen matematik öğretimine yönelik görüşlerini ortaya koymaktır. Bu amaç doğrultusunda öğrencilere göre, özel dershaneler, iyi bir dershane öğretmeninin özellikleri, dershanelerdeki matematik öğretimi ve gidilen dershanenin beğenilen ve beğenilmeyen yanları belirlenmeye çalışılmıştır. Araştırmaya İstanbul ili sınırları içinde bulunan bir devlet üniversitesinin Matematik Öğretmenliği Anabilim Dalı’nın birinci sınıfında okuyan 46 öğrenci katılmıştır. Veriler açık uçlu sorulardan oluşan bir anket yardımıyla elde edilmiş ve nitel analiz yöntemleri kullanılarak analiz edilmiştir. Araştırmadan elde edilen verilere göre, öğrencileri dershanelere gitmeye iten pek çok neden vardır ve bunlardan en ilginç olanı sosyal çevrenin etkisidir. Ayrıca öğrenciler dershane matematiğini sorgulamaya yer vermeyen, çok soru çözümüne dayalı pratik ve kısa çözüm yollarının öğretildiği ezberci bir matematik olarak nitelemektedir.Öğe Üniversiteye Giriş Sınavı Sorularında Fonksiyon Kavramı(Ege Eğitim Dergisi, (7) 1, 61-83, 2006) Baştürk, SavaşÜlkemizde yüksek öğrenim görmek isteyenlerin sayısı ile yüksek öğrenim kurumlarının kontenjan sayıları arasındaki uçurum, seçme amaçlı yapılan üniversiteye giriş sınavını çok önemli bir konuma yerleştirmiştir. Toplumun her kesimi üzerinde hissedilir etkisi olan bu sistemin liselerde yapılan eğitim ve öğretim üzerinde de etkilerinin olacağı açıktır. Bu çalışmanın amacı, lise öğretiminde etkileri olduğu düşünülen bu soruların, matematik öğretimindeki bazı temel kavramlar ışığında incelemek ve matematik öğretimi adına ne kadar etkili olduklarını tartışmaktır. Bunu yapabilmek için, 1970 yılından günümüze kadar fonksiyon kavramıyla ilgili çıkmış 9.sınıf programına dahil olan sorular ele alınmıştır. Tespit edilen 53 soru öğrenciden beklenen potansiyel çözüm aktiviteleri bağlamında analiz edilmiştir. Analiz için seçilen değişkenlerin frekansları belirlenmiş yüzdeleri hesaplanmış ve ilgili literatür ışığında yorumlanmıştır. Elde edilen en önemli bulgu ise, üniversiteye giriş sınavında fonksiyonlar konusunda çıkmış olan soruların matematik öğretiminde öğrenme adına önemli kabul edilen bazı temel özellikleri (araç/nesne diyalektiği, alan ve alanlar değişimi, fonksiyonun değişken anlamı...) sağlamada yetersiz olduklarının görülmesidir.Öğe Üniversiteye giriş sınavına hazırlanma sürecinin öğrencilerin matematik öğrenmeleri üzerine olumsuz yansımaları(Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 40, 69-79, 2011) Baştürk, SavaşBu araştırmanın amacı, üniversiteye giriş sınavına hazırlanma sürecinin 9. sınıf öğrencilerinin fonksiyonlar konusuyla ilgili sorulardaki çözüm yolları ve hataları üzerine olumsuz yansımasını ortaya koymaktır. Bunu yapabilmek için üç farklı lisenin 9. sınıflarında okuyan 229 öğrenciye fonksiyonlar konusuyla ilgili açık uçlu sorulardan oluşan bir yazılı soru kağıdı dağıtılmıştır. Bu makale çerçevesinde sadece, cebirsel olarak tanımlanmış bir fonksiyonun tersini bulmayı gerektiren bir soruya verilen cevapların analizinin sonuçlarına yer verilecektir. Araştırmanın sonuçlarına göre, üniversiteye hazırlanma sürecinin öğrencilerin matematik öğrenmeleri üzerinde olumsuz etkileri vardır. Bu bağlamda, sınava hazırlanma kaygısının yüksek olduğu liselerde, öğrenci çözüm yolları ve hataları matematiksel olarak oldukça sınırlı ve sadece ezberlenen kural ya da algoritmanın unutulmasına dayanmaktadır.