Arşiv logosu
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
Arşiv logosu
  • Koleksiyonlar
  • Sistem İçeriği
  • Analiz
  • Talep/Soru
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
  1. Ana Sayfa
  2. Yazara Göre Listele

Yazar "Şahin, Mustafa" seçeneğine göre listele

Listeleniyor 1 - 6 / 6
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
  • [ X ]
    Öğe
    BEYLEKÂN’IN İMARI VE BU SIRADA ŞÎRÂZ’DA MEYDANA GELEN YOLSUZLUĞUN CEZALANDIRILMASI
    (2018) Şahin, Mustafa
    Emîr Timur daha çok askerî yönüyle bilinmesine rağmen onun sosyal ve kültürel yönleri de askerî yönü kadarönemlidir. O, sadece savaşlar kazanmamış aynı zamanda din âlimlerine hürmet göstermiş, bilim adamlarınıkorumuş, devrindeki tarihî olayların yazılmasını teşvik etmiş ve şehirler imar etmiş bir şahsiyettir. Emîr Timur,oğlu Mîrzâ Şahruh adına Seyhun Nehri’nin batı yakasında Şahruhiyye adıyla yeni bir şehir kurdurmuştur. Çinsınırında kurdurduğu Aşpara şe--hri de onun imar faaliyetleri arasında önemli yer tutmuştur.Moğollar döneminde büyük bir tahribata uğrayıp adeta ıssızlaşan Beylekân şehrinin yeniden imarı ise EmîrTimur’un en önemli faaliyetlerinden birisidir. Şehrin kurulması için devrin mühendisleri görevlendirilmiş ve imarişlerine başta Emîr Timur olmak üzere, mîrzâlar ve devrin ileri gelenleri katkıda bulunmuşlardır. Dönemintarihçileri olumsuz tabiat şartlarına rağmen Beylekân’ın imarının bir ayda tamamlandığını ve şehre bir de sugetirildiğini kaydetmişlerdir.Emîr Timur toplumsal adaletin sağlanmasına önem vermiş ve yolsuzluk yapanları da şiddetle cezalandırmıştır.Beylekân’ın imarı sırasında Şîrâz’da yolsuzluk yapanların şiddetle cezalandırılması da buna örnektir.
  • [ X ]
    Öğe
    BİR YENİDEN DİRİLİŞ ÖYKÜSÜ: PARVAN ŞAVAŞI
    (2016) Şahin, Mustafa
    Büyük Selçukluların yıkılmasından sonra güçlenerek kısa zamanda büyük bir imparatorluk haline gelen Hârzemşâhlar ile Karakorum'daki kurultaydan sonra dört bir yana genişleme kararı alan Moğollar kısa zamanda birbirlerinin askerî ve siyâsî rakipleri haline geldiler. Horâsân'da çok hızlı bir şekilde devam eden Moğol ilerleyişi kısa zamanda bu iki devleti karşı karşıya getirdi. Otrar Fâciası'ndan sonra derinleşen düşmanlıklar savaşı kaçınılmaz hale getirdi. Merv, Belh, İsfahan, Semerkand ve Herât gibi Horâsân'ın büyük şehirleri hızlı bir şekilde Moğolların işgaline uğradı ve halkı kılıçtan geçirildi. Moğollara karşı amansız mücadeleler veren Celâleddîn-i Hârzemşâh, Herât'ı da uzun bir direnişten sonra kaybetti. Herât bölgesinin birçok şehri kısa zamanda Moğolların eline geçti. Bu şehirlerin halkı kılıçtan geçirildi. Moğol ilerleyişi Celâleddîn Hârzemşâh'ı daha doğuya doğru çekilmeye zorladı. Celâleddîn'in doğuya doğru hızlı geri çekilmesi onun mücadele azminden vazgeçtiği anlamına gelmiyordu. Aksine bölgenin insanı onun direncini daha da arttırıyordu. Nitekim Herât ve Bâmîyân'ın kaybedilmesinden sonra Gazne-Bâmyân arasında Parvan denilen yerde Şigi Kutuku önderliğindeki Moğol ordusunu 1221 yılında ağır bir şekilde yenilgiye uğrattı. Bu zafer hem Celâleddîn-i Hârzemşâh'ın hem de devletinin adeta yeniden dirilişi olmuştur. Sultanın mücadele azmi arttığı gibi başta Herât ve Merv olmak üzere bölgenin birçok yerinde Moğollara karşı isyan hareketlerinde bulunmalarını da cesaretlendirmiştir
  • [ X ]
    Öğe
    Mâzenderân’da Yerli Bir Aile: Celâvîler
    (2017) Şahin, Mustafa
    Mâzenderânda hâkim olan Bâvendîlerin 750/1349 yılında yıkılmasından sonra Afrâsîyâb Celâvî bölgenin yeni hâkimi oldu. Bu sırada Şeyh İzzeddîn-i Sevkendî'nin talebesi olan Seyyîd Kıvâmüddîn Âmûl'da bir tekkede ibadetle meşguldü. Afrâsîyâb Celâvî Kıvâmüddîn'e mürîd olunca Seyyîd Kıvâmüddîn'in etrafındakiler daha da çoğaldı. Bu durumdan cesaret alan Seyyîd Kıvâmüddîn tüm Mâzenderân'a hâkim olmayı düşündü. Durumu fark eden Afrâsîyâb Celâvî onu hapse attırdı. Kısa süre sonra ise kerametlerinden korkup hapisten çıkardı. Ancak Seyyîd Kıvâmüddîn ile 761/1359 yılında yaptığı mücadeleyi kaybedip öldü. Bu mücadelede Afrâsîyâb Celâvî'nin üç çocuğu da öldü. Seyyîd Kıvâmüddîn, Mâzenderân'a hâkim olup Şi'î Mar'aşîler devletini kurdu. Bu sırada delikanlı olan Afrâsîyâb Celâvî'nin oğlu İskender Şeyhî önce Lârican'daki akrabalarına, sonra Şîrâz'daki Muzafferîlere en sonunda da Herât'a gelip Kertlere sığındı. Emîr Timur'un 783/1381 yılında Kertleri yıkması ile onun tarafına geçti. İskender Şeyhî, Emîr Timur'u sürekli Mar'aşîler aleyhine kışkırttı. Sonunda Emîr Timur 794/1392 yılında Mar'aşîleri yıkıp topraklarını İskender Şeyhî'ye verdi. Ancak İskender Şeyhî 806/1404 yılında Fîrûzkûh'da ayaklanınca onu bertaraf eden Emîr Timur buraları tekrar Mar'aşîlere vererek İskender Şeyhî ve Celâvîleri ortadan kaldırdı
  • [ X ]
    Öğe
    Ogedei khan’s governor of herat uyghur turk harlıg
    (Ahmet Yesevi University, 2018) Şahin, Mustafa
    Mongol invasion destroyed many cities. One of the destroyed cities was Herat. The city which was ruined by the invasion began to be rebuilt during the reign of Ogedey Khan. Immigration was encouraged here. Weaving craftsmen from various regions were brought. One of the important governor of this time was Kharlıg (Harlıg). Kharlıg-originally an Uyghur Turk was commissioned in Herat in 1239 and continued his duty till 1259. In his time, social and agricultural activities were increased. New businesses were opened and agriculture got improved. Old irrigation channels were repaired, and new ones were built. The city enlarged in this period. Kharlıg was dismissed when he grew old by the Mongols and the administration of the city was given to Malik Şams-al-din Kart. © 2018, Ahmet Yesevi University. All rights reserved.
  • [ X ]
    Öğe
    Ögedey Kağan'ın Herât Emîri Uygur Türk'ü Harlıg
    (2018) Şahin, Mustafa
    Moğol istilası birçok şehri harap etti. Harap edilen şehirlerden birisi de Herât'tır. Moğol istilasıyla harap olan şehir, Ögedey Kağan zamanında yeniden imar edilmeye başlandı. Buraya göç özendirildi. Çeşitli bölgelerden dokuma ustaları getirildi. Bu dönemin önemli emîrlerinden birisi de Harlıg'dır. Harlıg, aslen bir Uygur Türk'ü olup 1239 yılında Herât'a görevlendirildi ve 1259 yılına kadar bu görevde kaldı. Onun döneminde şehirde imar faaliyetleri arttı. Yeni işyerleri açıldı ve tarım gelişti. Eski sulama kanalları tamir edildi ve yenileri yapıldı. Bu dönemde şehir büyüdü. Harlıg ihtiyarlayınca Moğollar tarafından azledildi ve şehrin yönetimi Melik Şemseddîn-i Kert'in eline geçti.
  • [ X ]
    Öğe
    Türkiye Selçuklularının Sinop’un Fethinde Gâşiye’yi Hâkimiyet Âlameti Olarak Kullanmaları ve Fetih İçin Gönderilen Fütüvvetnâme
    (2018) Şahin, Mustafa; Tunç, Zekiye
    I. İzzeddîn Keykâvus, devletin ekonomik bakımdan daha da güçlenmesi için Anadolu’nun Karadeniz ve Akdeniz’e kıyısı olan önemli limanlarının alınmasının bilincindeydi. Sinop tabii bir limana sahip olması dolayısıyla çok eski dönemlerden itibaren önemli bir yerleşme yeri olmuştur. Şehrin Kırım’ın tam karşısında yer alması da önemini ayrıca arttırmıştır. Burası Türkiye Selçuklularının Akdeniz ve Karadeniz’e hâkim olma amaçlarını gerçekleştirmek için almak istedikleri en öncelikli limanlardan birisi olmuştur. Trabzon Rum İmparatorluğu’nun Canik çevresindeki Müslümanlara karşı olumsuz tutumu buranın ivedi olarak alınmasında etkili oldu. Kuşatma öncesinde esir alınan Trabzon Rum İmparatoru şehrin tesliminde önemli rol oynadı. Sultan İzzeddîn Keykâvus, esir edilen Trabzon Rum İmparatoru’na fetihten sonra hil‘at giydirdi. Ona hediyeler verdi. Rum İmparatoru da hükümdarın hâkimiyetini tanıdığının bir göstergesi olarak Sultanın atının yuları elinde ve gâşiyesi omuzunda bir müddet yürüdü. Selçuklu Sultanı, Abbâsî Hâlîfesine fethin müjdesi olarak fetihnâme ile birlikte hediyeler gönderdi. Selçuklu ülkesinde fetih onuruna eğlenceler düzenlendi. Sultan, şehrin imarı için görevlendirmeler yaptı. İzzeddîn Keykâvus zamanında fethedilen şehir imar faaliyetleri ve buraya göçün teşvik edilmesi ile kısa zamanda Müslüman Türk beldesi haline geldi. Türkiye Selçukluları daha önce Akdeniz kıyısında önemli bir liman olan Antalya’yı almakla güney ticaretini kontrol altına almayı düşünmüşlerdi. Sinop’un alınmasıyla Karadeniz ticaretinin güvenliği sağlanmış; Kırım başta olmak üzere Karadeniz’in kuzeyi ile canlı ticârî ilişkilerin yolu açılmıştır. Antalya ve Sinop limanlarının Selçuklular tarafından fethi ile Kıbrıs’tan Kırım’a kadar olan alanda ticaretin kendi lehlerine olmasının yolunu da açmışlardır. Bu çalışmada bilimsel etik kuralları çerçevesinde döneme ait birinci elden kaynaklar ve tetkik eserler kullanıldı. Çalışmada Gâşiye’nin hâkimiyet alâmeti olarak kullanılması ve fethin önemini gösteren fütüvvetnâme konusu ele alındı.

| Sinop Üniversitesi | Kütüphane | Açık Erişim Politikası | Rehber | OAI-PMH |

Bu site Creative Commons Alıntı-Gayri Ticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile korunmaktadır.


Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı, Sinop, TÜRKİYE
İçerikte herhangi bir hata görürseniz lütfen bize bildirin

Powered by İdeal DSpace

DSpace yazılımı telif hakkı © 2002-2025 LYRASIS

  • Çerez Ayarları
  • Gizlilik Politikası
  • Son Kullanıcı Sözleşmesi
  • Geri Bildirim