Yazar "Polat, Semiha" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 1 / 1
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Aile içi şiddet deneyimleyen ve deneyimlemeyen evli / boşanmış bireylerin çevre ve aile ilişkilerinde bağlanma biçimi ile şiddet sorumluluğu-İstanbul örneği(Sinop Üniversitesi, 2021) Polat, Semiha; Özeren, Gül SultanAmaç: Bu çalışma aile içi şiddet deneyimlemiş ve deneyimlememiş, evli ya da boşanmış 18 yaş ve üstü bireylerin; bağlanma ve yakın ilişkilerde şiddet sorumluluğu biçimlerinin belirlenmesi, bağlanma ve yakın ilişkilerde şiddet sorumluluğu biçimleri arasındaki ilişkinin araştırılması amacı ile gerçekleştirildi. Gereç ve Yöntem: Bu çalışma tanımlayıcı ilişki arayıcı bir araştırma olarak planlandı. Araştırmanın örneklemini İstanbul'da ikamet eden, 18 yaş ve üzeri, evli ya da boşanmış 667 gönüllü katılımcı oluşturdu. Verilerin elde edilmesinde Katılımcı Bilgi Formu, İlişki Ölçekleri Anketi (İÖA) ve Yakın İlişkilerde Şiddet Sorumluluğu Ölçeği (YİŞSÖ) kullanıldı. Bulgular: Kadınların, erkeklere oranla daha fazla şiddet deneyimlediği, her iki cinsiyette de en fazla deneyimlenen şiddetin duygusal şiddet olduğu belirlendi. Katılımcıların İÖA kapsamında en yüksek puanı "kayıtsız bağlanma" alt boyutundan, YİŞSÖ kapsamında en yüksek puanı "minimize etme" alt boyutundan aldıkları saptandı. Güvenli bağlanma ile yakın ilişkilerde şiddet sorumluluğu alt boyutları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki bulunmadı. Bağlanma biçimleri ve Yakın İlişkilerde Şiddet Sorumluluğu ölçeklerinin puan ortalamaları karşılaştırıldığında elde edilen korelasyon katsayıları, güvensiz bağlanma biçimlerinin artışıyla pararalel olarak, yakın ilişkilerde şiddet sorumluluğu biçimlerinin olumsuz yönde etkilendiğini göstermektedir (p<0,05). Sonuç: Elde edilen sonuçlara göre aile içi ilişkilerde şiddet deneyimi azımsanamayacak düzeydedir. Disiplinlerarası bakış açısıyla sahada ve akademik alanda daha fazla çalışma yapılmasına ihtiyaç vardır. Birey, aile ve toplum ruh sağlığı ekseninde şiddeti anlamak ve önleyici tedbirler almak gerekmektedir. Bu bağlamda hem kişisel hem de toplumsal düzeyde sorumluluk bilincinin gelişmesi önemlidir. Evlilik öncesi danışmanlık hizmetlerinin ve ebeveyn eğitimlerinin, kendini tanıma ve bağlanma içeriği ile geliştirilip daha geniş alanlara yaygınlaştırılması yararlı olacaktır. Ayrıca boşanma süreci ve sonrasına ilişkin daha etkin psikososyal destek hizmetleri sağlanmalıdır.