Dalgın, Nihat2015-04-132015-04-132011Dalgın, N. " Boşanma Fıkhı" Din ve Hayat (12), 111-115, 2011.http://www.dinvehayatdergisi.com/userfiles/files/aile.pdfhttps://hdl.handle.net/11486/899Evlilik hayatının iki temel olgusu evlenme ve boşanmadır. Bir başka ifadeyle bu iki olgu; mutlu bir birliktelik, bu birliktelik gerçekleşmediği zaman ise güzelce ayrılmaktan ibarettir. İnsanlık tarihine bakıldığında eşlerin ayrılmaları/ boşanmaları hususunda farklı yaklaşımlar görülmektedir. İlk yüzyıl toplumlarında “serbest boşanma”nın hakim olduğu kabul edilmektedir. Buna göre eşler herhangi bir prosedüre bağlı kalmaksızın boşanabiliyorlardı. Roma İmparatorluğu’nun ilk dönemlerinde “boşanma yasağı” şeklinde bir anlayış görülmektedir. Sonraları bu uygulama Hıristiyanlığın Katolik mezhebinin de katkısıyla dünyanın birçok ülkesinde hakim bir anlayış haline gelmiştir. İnsanlığın fıtratıyla çelişen bu anlayış fazla sürmemiş, yine Hıristiyanlığın Protestan mezhebinin de öncülüğünde geçerliliğini yitirmiştir. Boşanma yasağının kalkmasında etkili olan çevreler bunun yerine serbest boşanma anlayışına dönmeyerek, “mahkemenin boşaması” ilkesini hayata geçirmişlerdir. Buna göre, eşler birbirlerini boşamaya, evlilik birlikteliğine son vermeye yetkili olmayıp, ancak eşit şekilde mahkemede boşanma davası açma hakkına sahiptirler. Bu anlayışa göre boşanma davası açma hakkında kadın ile erkek eşit hakka sahip olmakta, ancak boşama yetkisi mahkemede bulunmaktadır. Eşlerin boşanma davası açabilmeleri de belirli kurallara bağlanmış olup, kanunda belirlenen genel ya da özel sebeplerden birisi nedeniyle boşanma davası açılabilmektedir.trBoşanma hukukuBoşanma fıkhıİslam'da boşanmaİslam'da evlilikDivorce lawDivorce fiqhDivorce in IslamMarriage in IslamBoşanma FıkhıArticle